Aldatma Sebebiyle Boşanma Davası ile İlgili Bilinmesi Gerekenler Nelerdir?

Anasayfa » Faaliyet Alanlarımız » Aile Hukuku » Aldatma Sebebiyle Boşanma Davası ile İlgili Bilinmesi Gerekenler Nelerdir?

Aldatma Sebebiyle Boşanma Davası ile İlgili Bilinmesi Gerekenler | Mükyen Hukuk

Zina Yapan Eşin Kusurlu Olması Şartı Nedir?

Kendi eşinden başka bir kişiyle cinsel ilişki yaşayan kişinin söz konusu davranışının zina niteliği taşıması için bu davranışı bilip ve isteyerek kendi öz iradeleriyle yapmış olması gerekir. Öte yandan kendi eşi dışında başka bir kimseyle cinsel ilişki yaşayan kişinin bu fiilinin zina olarak değerlendirilmemesi için söz konusu kişinin bu davranışının kendi iradesi dışında gerçekleştiğini iddiasını kanıtlaması gerekir.

Zina Sebebiyle Boşanma Davasında İspat Nedir?

Öncelikle belirtmek gerekir ki; zina sebebiyle açılan boşanma davalarında ileri sürülmüş olan zina iddiasını ispat etme yükümlülüğü davacı olan tarafa aittir. Söz konusu bu hallerde genel itibariyle suçüstü yapılması mümkün olmaz. Eşinin zina yaptığını iddia eden davacı olan tarafın ortaya güçlü ve inandırıcı kanıtlar sunarak bu hali ispat etmesi halinde mahkeme hakimi tarafından eşlerin boşanması kararı verilebilir. “Kadının, yalnızken bir başka erkeği ortak konuta alması ve bu şahsın yarı çıplak vaziyette gizlenirken yakalanması zinanın varlığına delalet eder. Bu bakımdan zina kanıtlanmıştır.” “… davalının 2003 yılı Nisan ayında Ali isimli kişiyle birlikte evi terkettiği ve bu kişiyle fiilen, evliymiş gibi karı koca hayatı yaşamaya başladığı ve halen dahi aynı kişiyle beraber olduğu anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 161 inci maddesinde yer alan boşanma sebebi gerçekleşmiştir.”

Zinaya dayanarak açılan boşanma davalarında kanıt için doktor raporları, fotoğraflar, tanık ifadeleri, otel kayıtları, resmi belgeler vs. kullanılabilir. Öte yandan yine Facebook, Instagram, Twitter, TikTok gibi sosyal medya uygulamalarında yapılan paylaşımlar, telefon aramaları ya da mesaj kayıtları, ses kaydı ve video görüntüleri de hukuka uygun şekilde elde edildiği sürece delil olarak değerlendirilebilir.

Zina Sebebiyle Boşanma Davasında Hak Düşürücü Süre Nedir?

Türk Medeni Kanununun 161. Maddesinde “Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur.” ifadelerine yer verilmiştir. Buna göre; davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlamak üzere altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Söz konusu bu halde zina fiilinin öğrenmesinden itibaren 6 ay ve her türlü zina fiilinin üzerinden 5 yıl geçmedikçe zina nedeniyle boşanma davası açılabilir. Eğer söz konusu bu sürelerin geçmesinin ardından zinaya dayalı şekilde boşanma davası açılmaz ise; sadakat yükümlülüğüne aykırılık nedeniyle genel boşanma nedenine dayalı dava açılabilir. Konuyla ilgili olarak Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2014/26168 E. 2014/25672 15.12.2014 kararında “…Davalı-davacı (kadın)'ın tanıklarının beyanı ve kocanın evlilik dışı doğan çocuğun doğum tarihi nazara alındığında, kocanın zina eylemini sürdürdüğü, çocuğun doğum tarihine göre H. isimli kadınla yaşadığı, kadının zina sebebine dayalı boşanma davasının süresinde olduğu, bu nedenle bu davanın da kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddine hükmedilmesi doğru olmamıştır.” ifadelerine yer verilmiştir.

Öte yandan Türk Medeni Kanunu 161. maddesinin 3. fıkrası çerçevesinde affeden tarafın dava açma hakkı ortadan kalkar. Eşinin kendisinden başka bir kişiyle cinsel ilişki yaşadığını öğrenen eş, açık şekilde ya da örtülü şekilde olarak kendi özgür iradesiyle eşinin bu eylemini affederse, daha sonra zinaya dayanarak boşanma davası açamaz.

Zina Nedeniyle Boşanma Davasında Anlaşmalı Boşanma Nedir?

Burada önemle belirtmek gerekir ki; zinaya dayanılarak açılan boşanma davasında usulüne uygun ıslah yapılmadığı müddetçe anlaşmalı boşanma gerçekleştirilemez. Bu sebeple ıslah yoluyla davanın konusu değiştirilerek anlaşmalı boşanma gerçekleştirmek mümkün olur.

Zina Nedeniyle Boşanma Davasında Maddi-Manevi Tazminat Nedir?

Türk Medeni Kanununun 174. maddesinde “Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.” ifadelerine yer verilmiştir. Bu madde çerçevesinde boşanmaya sebep olan olay nedeniyle kişilik hakları zarara uğrayan eş, kusurlu olan diğer eşten manevi tazminat talep etme hakkına sahiptir. Zina nedeniyle boşanma davasında da kişilik hakkı zarara uğrayan eş, kusurlu olan diğer eşten uygun bir miktarda manevi tazminat talep edebilir.

Zina Nedeniyle Boşanma Davasında Nafaka Nedir?

Türk Medeni Kanununun 175. maddesinde “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.” şeklindeki düzenlemeler yer alır. İlgili kanun maddesi çerçevesinde boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek taraf kadın ya da erkek olması fark etmeksizin, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteme hakkına sahiptir. Buna göre; zina (aldatma) nedeniyle boşanma davasında da şartların mevcudiyeti halinde davacının yoksulluk nafakası talep etme hakkı bulunmaktadır. Davalı olan eş ise, kusura dayanan bir özel boşanma sebebi olan zina sebebiyle boşanma davasının kabul edilmesi halinde tam kusurlu sayılır ve yoksulluk nafakası talep etme hakkına sahip olmaz. Türk Medeni Kanununun 169. maddesinde “Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alır.” şeklindeki düzenlemelere yer verilmiştir.

Zina Nedeniyle Boşanma Davasında Velayet Nedir?

Anne ve babaya ergin olmayan çocukların eğitim, bakım ve mallarının korunmasına ilişkin yüklenen hak ve sorumlulukları ifade eden kavram velayettir. Mahkeme hakimi tarafından çocuğun üstün yararı ve güvenliği hususunda yaptığı araştırma sonucu çocuğun velayetinin kime verileceği konusunda takdir verilir. Velayetin belirlenmesinde tarafların boşanma davasındaki kusur durumlarının bir etkisi yoktur. Burada önemle belirtmek gerekir ki; çocuğun üstün yararı ve güvenliği her zaman velayeti belirleyen kriterlerdir.

Mükyen Hukuk Bürosu uzman avukatlarından randevu almak için:

Randevu Al
0216 784 43 20