Suç İşleme Nedeniyle Boşanma Davası Nedir?

Anasayfa » Faaliyet Alanlarımız » Aile Hukuku » Suç İşleme Nedeniyle Boşanma Davası Nedir?

Suç İşleme Nedeniyle Boşanma Davası Nedir? | Mükyen Hukuk

Küçük Düşürücü Suç Sebebiyle Boşanma Davası Nedir?

Türk Medeni Kanunu’nun 163. maddesinde “Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir.” ifadelerine yer verilmiştir. Söz konusu kanun maddesinden anlaşılacağı üzere; eşlerden birisi küçük düşürücü bir suç işlediğinde ya da haysiyetsiz hayat sürdüğünde diğer eşin boşanma davası açma hakkı mevcuttur.

Suç İşleme Sebebiyle Boşanma Davası Şartları Nelerdir?

  1. Öncelikle belirtmek gerekir ki; eşlerden birinin evlilik birliği içerisindeyken küçük düşürücü olarak nitelendirilen suçlardan birini işlemiş olması suç işleme nedeniyle boşanma davası açabilmek için gerekli şartlardan biridir. Söz konusu suç için küçük düşürücü nitelemesi kanuni bir dayanak esas alınarak değil, işlenen suçun toplum bilincinde uyandırdığı tepkiye ve somut olaya göre hakim tarafından takdir edilerek yapılır. Kasten insan öldürme, hırsızlık, göçmen kaçakçılığı, insan ticareti, zimmet, resmi belgede sahtecilik, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar, genel tehlike yaratan suçlar ve anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı işlenen suçları küçük düşürücü ve yüz kızartıcı niteliği ile boşanma davasına konu edilebilecek suçlara örnek olarak verebiliriz. Burada önemle belirtmek gerekir ki; boşanma davasına sebep olarak ileri sürülen suçun kasten işlenen bir suç olması gerekir. Konuyla ilgili bir davada Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 10.06.2010, E. 2009/10161, K. 2010/11493 “Davacı kadın, kocasının adam öldürme suçu sebebiyle mahkum olduğunu beyanla Türk Medeni Kanunu’nun 163.maddesi uyarınca boşanma talebinde bulunmuştur. Toplanan delillerden; davalı kocanın 27.09.2003 tarihinde, eşinin ilişkisi olduğu yönündeki tanık beyanlarının tahrikiyle kasten adam öldürdüğü, aynı gün nezarete alındığı, tutuklu şekilde yargılanarak Balıkesir Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2003/377 esas sayılı dava dosyasıyla 10 yıl ağır hapis cezasıyla cezalandırıldığı, eşlerin suç işlendiği tarihten itibaren de ayrı yaşamaya başladıkları ve evlilik birliğinin bir daha kurulmadığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 163.maddesi uyarınca kocanın adam öldürmesi davacı kadını küçük düşürücü bir suç olduğu, bu sebeple birlikte yaşamanın kadından beklenemeyeceği, bu durumdaki eş tarafından her zaman boşanma davası açabileceği, davacı kadının eşini affettiğine dair de herhangi bir delil bulunmadığı göz önüne alınarak boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.” şeklindeki kararı mevcuttur.
  2. Söz konusu eşlerden birisi tarafından işlenmiş olan küçük düşürücü ya da yüz kızartıcı suçun boşanma davasına konu olabilmesi için evlendikten sonra işlenmesi olması şartı mevcuttur. Buna evlenme tarihinden önce eşlerden birisi tarafından işlenmiş olan küçük düşürücü ya da yüz kızartıcı suç söz konusu durumu bilerek evlenen davacı tarafından boşanma sebebi yapılamaz. Ancak burada belirtmek gerekir ki; eşlerden birinin evlenme tarihinden önce küçük düşürücü bir suç işlediğini evlendikten sonra öğrenen diğer eş gerekli şartların varlığı halinde butlan davası yoluyla evliliğin iptalini talep edebilir.
  3. Burada belirtmek gerekir ki; boşanma davası açabilmek için suç işlemiş olan eşin söz konusu suçu evlilik birliği içerisinde iken işlemesi yeterlidir. Buna göre; söz konusu eşin ilgili suç kaynaklı olarak herhangi bir ceza soruşturması geçirmiş olması yahut mahkumiyet kararı almış olmasına gerek yoktur.

Ortak Hayatın Çekilmezliği Şartı Nedir?

Türk Medeni Kanununda boşanma sebepleri mutlak ve nisbi sebepler olarak kategorize edilmiştir. Burada belirtmek gerekir ki; zina, terk vs. gibi mutlak boşanma sebebine dayanan boşanma davaları için söz konusu evlilik birliğinin çekilmez hale gelmiş olması şartı aranmaz. Fakat eşler için artık ortak hayatın çekilmez hale gelmiş olması şartı nisbi boşanma sebebine dayalı açılmış boşanma davalarında aranır. Türk Medeni Kanunu 163. maddede düzenlenmiş olan suç işleme sebebiyle boşanma ise nisbi bir boşanma sebebidir. Buna göre; hakim tarafından söz konusu sebep ile açılmış boşanma davalarında ortak hayatın çekilmez olmasını somut olaya göre takdir edecektir. Bu durumu Yargıtay 2. HD. 2014/20560 E. 2015/4947 K. Sayılı ve 19.3.2015 Tarihli kararı; “Davalının, on iki yaşında bir kız çocuğuna cinsel tacizde bulunduğu, suçu sabit görülerek bundan dolayı ceza aldığı yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Mahkemece, "... davalının bu suçu bir kere işlemiş olmasının tek başına boşanmaya neden olmayacağı vicdani kanaatine varıldığı, bu durumun evliliği diğer eş bakımından çekilmez hale getirdiğinin ispatlanması gerektiği, bu yolda delil getirilmediği...", gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Dava Türk Medeni Kanunu’nun 163. maddesinde yer alan "küçük düşürücü suç işleme" sebebine dayanılarak açılmıştır, işlenen suçun niteliğine göre davacının dava açması karşısında onunla yaşaması kendisinden beklenemeyeceği açık ve tartışmasızdır. Boşanma sebebi gerçekleşmiştir. Davanın kabulü gerekirken, isteğin reddi doğru görülmemiştir.” şeklinde ifade etmiştir.

Suç İşleme Nedeniyle Boşanma Davası Açma Süresi Nedir?

Öncelikle burada belirtmek gerekir ki; kanun suç işleme nedeniyle boşanma davası açmayı herhangi bir hak düşürücü süre ile sınırlandırılmıştır. Fakat suç işleme durumunu öğrenmenin üzerinden yıllar geçtikten sonra açılan boşanma davasında, davanın geç açılmış olması yönünde kanuni bir sınırlama olmadığından sıkıntı olmasa da, hakim ortak hayatın çekilmez olması şartını araştırırken bu durumu hakkın kötüye kullanılması şeklinde değerlendirebilir. Buna ek olarak; küçük düşürücü suç işleyen eşini affettiğini hal ve tavırlarıyla belli eden eşin suç işleme nedeniyle açtığı boşanma davası da yine hakim tarafından reddedilir.

Suç İşleme Nedeniyle Açılan Boşanma Davasında Maddi-Manevi Tazminat Nedir?

Türk Medeni Kanununun 174. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.” ifadesi gereği boşanmaya sebep olan olay nedeniyle kişilik hakları zarara uğrayan eşin kusurlu olan diğer eşten manevi tazminat talep etme hakkı vardır. Yine Türk Medeni Kanunun 174. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir.” ifadesi gereği mevcut ya da beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz ya da daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir.

Suç İşleme Nedeniyle Açılan Boşanma Davasında Nafaka Nedir?

Türk Medeni Kanunun 175. maddesinde yer alan “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.” ifadeleri gereği boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf kadın ya da erkek olması fark etmeksizin, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.

Mükyen Hukuk Bürosu uzman avukatlarından randevu almak için:

Randevu Al
0216 784 43 20