Eser Sözleşmesi ile İlgili Bilinmesi Gerekenler Nelerdir?

Anasayfa » Faaliyet Alanlarımız » Borçlar Hukuku » Eser Sözleşmesi ile İlgili Bilinmesi Gerekenler Nelerdir?

Eser Sözleşmesi ile İlgili Bilinmesi Gerekenler Nelerdir? | Mükyen Hukuk

Yüklenicinin Şahsen İfa Borcu Nedir?

Türk Borçlar Kanununa göre kural olarak borçlu edimini şahsen yerine getirmek zorunda değildir. Eser sözleşmesi ise bu genel kurala "Yüklenici, meydana getirilecek eseri doğrudan doğruya kendisi yapmak veya kendi yönetimi altında yaptırmakla yükümlüdür. Ancak, eserin meydana getirilmesinde yüklenicinin kişisel özellikleri önem taşımıyorsa, işi başkasına da yaptırabilir." ifadeleriyle bazı durumlarda istisna getirmiştir. İlgili maddeye göre yüklenici işi bizzat kendi yapmalıdır. Ancak yapılacak iş kişisel bir beceri gerektirmiyor ise yüklenici işi başkasına yaptırabilir. Söz konusu bu konuyu bir örnekle açıklamak gerekirse bir heykelin yapılmasında yüklenicinin kişisel becerileri önemli olduğundan böyle bir iş başkasına yaptırılamaz. Ancak bir yapı yapım işinde yüklenici boya badana vs. işleri başkasına yaptırabilecektir.

Yüklenicinin Malzeme Bakımından Yükümlülükleri Nelerdir?

Türk Borçlar Kanunu 472. maddede "Malzeme yüklenici tarafından sağlanmışsa yüklenici, bu malzemenin ayıplı olması yüzünden iş sahibine karşı, satıcı gibi sorumludur. Malzeme iş sahibi tarafından sağlanmışsa yüklenici, onları gereken özeni göstererek kullanmakla ve bundan dolayı hesap ve artanı geri vermekle yükümlüdür." ifadelerine yer verilmiştir. Buna göre eser meydana getirilirken, iş sahibinin sağladığı malzemenin ya da eserin yapılması için gösterdiği yerin ayıplı olduğu anlaşılır ya da eserin gereği gibi veya zamanında meydana getirilmesini tehlikeye düşürecek başka bir durum ortaya çıkarsa, yüklenici söz konusu bu durumu hemen iş sahibine bildirmekle yükümlü olur; eğer bu durumu bildirmezse bundan doğacak sonuçlardan sorumlu olur. Konuyla ilgili olarak Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2016/129 tarihli kararında ‘’Eser yüklenicinin sanat ve beceriyi gerektiren emek sarfıyla gerçekleştirdiği bir sonuçtur. Eser sözleşmelerinde; yüklenici sadakat ve özen borcu gereği eseri iş sahibinin yararına olacak şekilde ve ona hiçbir zarar vermeden meydana getirmek zorundadır. Yüklenicinin genel ihbar yükümlülüğü bu zorunluluktan kaynaklanır. Başka bir deyişle akdin gereği gibi ve zamanında ifasını tehlikeye sokan her hali yüklenici iş sahibine derhal haber vermeye mecburdur ( TBK 472 ). Bu uyarı borcunu dar bir çerçevede ifade etmemek gerekir. Çünkü bu borç ifa aşamasında ve sonrasında olaylar ortaya çıktıkça ve ihlal edildikçe kendini, sonuçlarını, iş sahibi üzerinde göstereceğinden uyarı borcunu yerine getirmeyen yüklenici iş sahibinin zararından BK'nın 112. maddesi uyarınca sorumludur. Bu madde uyarınca borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür. Dosya kapsamı ve dinlenen tanık beyanları ile davalıların istinat duvarının yapılacağı davacının tarlasından çıkan ve düzgün olmayan taşlarla duvar yapımının uygun olmadığına dair iş sahibini uyardığı, bu şekilde kullanılan taşlar yönünden genel ihbar mükellefiyetinin yerine getirildiği anlaşılmakta ise de; bilirkişi raporunda seranın yapıldığı arazinin zemin ve eğim durumu dikkate alındığında 12 m. yüksekliğinde taş duvar yapılmasının tekniğe uygun olmadığı ve yıkıma neden olduğu belirtildiğinden, davalı yükleniciler tarafından eğim ve duvar yüksekliğinin yol açabileceği olumsuzluklarla ilgili ihbar mükellefiyetinin yerine getirildiği ileri sürülüp ispatlanamadığından mahkemece teknik bilirkişiden alınacak ek rapor ile zararın oluşmasında iş sahibi ve yükleniciye verilecek kusurlar ve zarar miktarı konusunda gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp davanın sonuçlandırılması gerekirken, eksik inceleme ve araştırmayla davanın tümden reddine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu sebeplerle bozulması gerekmiştir.’’ ifadelerine yer verilmiştir.

İşe Başlama ve Yürütme Borcunda Sözleşmeden Dönme Nedir?

Yüklenici olan taraf yüklendiği işe zamanında başlamak ve onu yürütmek sorumluluğu altındadır. Eğer söz konusu bu yükümlülüğünü iş sahibinin kusuru olmaksızın yerine getirmezse iş sahibi sözleşmeden dönebilir. Sözleşmeden dönme taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin geriye etkili olacak şekilde ortadan kaldırılması anlamına gelir. Türk Borçlar Kanununun 473. maddesinde, yüklenicinin işe zamanında başlamaması sebebi ile iş sahibinin erken fesih isteminde bulunabilmesi için, oluşan gecikme yüzünden bütün tahminlere göre yüklenicinin işi zamanında bitiremeyeceğinin açıkça anlaşılması gerekir. Burada önemle vurgulamak gerekir ki her somut olay kendine göre değerlendirilecek olup koşulların oluşup oluşmadığının tespiti için detaylı inceleme gerekmektedir. Türk Borçlar Kanunu 473. maddede “Yüklenicinin işe zamanında başlamaması veya sözleşme hükümlerine aykırı olarak işi geciktirmesi ya da iş sahibine yüklenemeyecek bir sebeple ortaya çıkan gecikme yüzünden bütün tahminlere göre yüklenicinin işi kararlaştırılan zamanda bitiremeyeceği açıkça anlaşılırsa, iş sahibi teslim için belirlenen günü beklemek zorunda olmaksızın sözleşmeden dönebilir. Meydana getirilmesi sırasında, eserin yüklenicinin kusuru yüzünden ayıplı veya sözleşmeye aykırı olarak meydana getirileceği açıkça görülüyorsa, iş sahibi bunu önlemek üzere vereceği veya verdireceği uygun bir süre içinde yükleniciye, ayıbın veya aykırılığın giderilmesi; aksi takdirde hasar ve masrafları kendisine ait olmak üzere, onarımın veya işe devamın bir üçüncü kişiye verileceği konusunda ihtarda bulunabilir.” ifadelerine yer verilmiştir.

Eser Sözleşmelerinde Yüklenicinin Ayıp Nedeniyle Sorumluluğu Nedir?

Eser sözleşmesinde ayıp, sözleşme ile iş sahibinin beklediği amaç çerçevesinde eserde olması gereken bazı niteliklerin bulunmaması ya da olmaması gereken bazı kusurların bulunması şeklinde tanımlanır. Öte yandan eksik ifa ise eserin tam olarak oluşturulmamasıdır. Söz konusu bu iki durum birbirinden farklı olmakla uygulanan hükümlerde farklı olacaktır. Bu nedenle ayıplı ifa ile eksik ifa karıştırmamak gerekir. Konuyla ilgili Yargıtay’ın bir kararında ‘’Eksik iş, sözleşme ve eklerine göre yapılması kararlaştırıldığı halde tam yapılmayan iştir. Ayıplı iş ise eser sözleşmesinde kararlaştırılan vasıfları veya olmasından vazgeçilmez bazı vasıfları taşımayan eserdir. Diğer anlatımla ayıp, bir malda ya da eserde sözleşme ya da yasa hükümlerine göre normal olarak bulunması gereken niteliklerin bulunmaması ya da bulunmaması gereken bozuklukların bulunmasıdır." ifadelerine yer verilmiştir.

Eser Sözleşmesinde İş Sahibinin Borçları Nelerdir?

Eser sözleşmesinde iş sahibinin en temel borcu bedel ödeme borcudur. Türk Borçlar Kanunu 479. maddede konuyla ilgili “İş sahibinin bedel ödeme borcu, eserin teslimi anında muaccel olur. Eserin parça parça teslim edilmesi kararlaştırılmış ve bedel parçalara göre belirlenmişse, her parçanın bedeli onun teslimi anında muaccel olur.” ifadesine yer verilmiştir.

Mükyen Hukuk Bürosu uzman avukatlarından randevu almak için:

Randevu Al
0216 784 43 20