Eser Sözleşmesi Nedir?

Anasayfa » Faaliyet Alanlarımız » Borçlar Hukuku » Eser Sözleşmesi Nedir?

Eser Sözleşmesi Nedir? | Mükyen Hukuk

Türk Borçlar Kanunu’nun 470. maddesinde eser sözleşmeleri ile ilgili olarak, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmelerdir şeklinde tanımlama yapılmıştır. Kanunda yer alan tanımından anlaşıldığı üzere yüklenici burada, eser sözleşmesinin konusu olan şeyi imal etmeyi taahhüt ederek teslim etme yükümlülüğü altına giren kişi ya da kuruluştur. İş sahibi ise, sözleşmeye konu olan eserin bedelini ödeme ve teslim alma yükümlülüğü altındaki kişi ya da kuruluştur.

Eser Sözleşmesinin Şekli Nedir?

Öncelikle belirtmek gerekir ki eser sözleşmesi şekle tabi değildir ve sözlü olarak da yapılabilir. Ancak ispat kolaylığı bakımından eser sözleşmesinin yazılı olarak kurulması genel itibariyle tavsiye edilir.

Eser Sözleşmesinin Unsurları Nelerdir?

Yukarıda yer verdiğimiz kanuni tanıma göre eser sözleşmesinin unsurlarını, eser imal etme, ücret, taraflar arasında anlaşma ve sözleşmenin şekli meydana getirir. Burada vurgulamak gerekir ki eser sözleşmesinde önemli olan bir eserin meydana gelmesi sonucudur. Eser sözleşmesi bir iş görme sözleşmesi olmakla sonuç açısından farklılık gösterir. Ancak burada söz konusu eserin mutlaka maddi bir şey olmasına gerek yoktur. buna göre; kitap yazılması, estetik bir operasyon, bir tablo yapımı gibi durumlar için yapılan sözleşmeleri de eser sözleşmesi olarak nitelemek mümkündür.

İş Sözleşmesi ile Eser Sözleşmesi Arasındaki Farklar Nelerdir?

Hizmet sözleşmesi Türk Borçlar Kanununun 393. maddesinde “Hizmet sözleşmesi, işçinin işverene bağımlı olarak belirli veya belirli olmayan süreyle iş görmeyi ve işverenin de ona zamana veya yapılan işe göre ücret ödemeyi üstlendiği sözleşmedir” şeklinde ifade edilmiştir. Kanun maddesinde yer alan bu tanımdan yola çıkarak hizmet sözleşmesi ile eser sözleşmesi arasındaki farkları aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz. Bu farklar;

  1. Öncelikle vurgulamak gerekir ki hizmet sözleşmeleri işçinin işveren bağımlı olarak çalıştığı sözleşmelerdir. Öte yandan eser sözleşmesinde bağımsızlık söz konusudur. Eser sözleşmesinde iş sahibi olan taraf yüklenici olan tarafı denetleyip gözetleyemez. Hizmet sözleşmesinde ise denetim ve gözetim esastır.
  2. Eser sözleşmesinde yüklenici bağımsız olarak çalıştığı için yüklenici olan tarafın 3. kişilere verdiği zararlardan iş sahibi sorumlu tutulmayacaktır. Hizmet sözleşmesinde ise işverenin bu durumda kusursuz sorumluluğu bulunur. Yargıtay 15. Hukuk dairesinin konuyla ilgili bir kararında ‘’…Olay günü, davalının konutunun boya badana işini yapan davacının kullandığı fırçanın, balkona yakın mesafeden geçen enerji nakil hattı ile teması sonucu uzuv kaybına uğradığı hususu uyuşmazlık konusu değildir. Eser sözleşmesinin tarafı olan iş sahibi sorumlu tutulamaz...’’ ifadelerine yer verilmiştir.
  3. Hizmet sözleşmelerinde işveren işçinin zarara uğramaması bakımından her türlü önlemi almak zorundadır. Öte yandan eser sözleşmelerinde hukuki bağımlılık unsuru bulunmaz. Bu sebeple yüklenici olan tarafın işçisinin iş sebebiyle zarar görmesi durumunda iş sahibi bu zarardan sorumlu tutulmaz.
  4. Ekonomik risk kriteri açısından hizmet sözleşmelerinde işveren sorumlu tutulmakla birlikte eser sözleşmelerinde yüklenicinin sorumluluğu bulunmaktadır. Yukarıda yer verdiğimiz farklılıklar iki sözleşmenin birbirinden ayrılması için kullanılabilecek ölçütlerdir. Bunların yanında eğer üstlenilen iş; iş sahibinin denetim ve gözetiminde yapılıyor ise yukarıda yer verilen durumlarda iş sahibi de yüklenici ile birlikte sorumlu tutulur.

Karma Sözleşmelerden Kaynaklanan Uyuşmazlıklar Nelerdir?

Burada önemle belirtmek gerekir ki bazı hallerde eser sözleşmesi ile başka bir sözleşmenin iç içe geçmesi sonucu meydana gelmiş bir karma sözleşme ile karşılaşılabilir. Bu gibi bir durumda yargıtayın görüşü her sözleşmeye bağlı olduğu hükümlerin uygulanması yönündedir. Konuyla ilgili olarak Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2015 tarihli bir kararında “…Taraflar arasındaki sözleşmenin niteliği belirlendikten sonra, uyuşmazlığın hangi mahkemede görülmesi gerektiği hususu uygulanması dava ve sözleşme tarihi itibariyle uygulanması gereken yasal mevzuata göre değerlendirilmesi gerekmektedir….” “.. Somut olaya gelince; davacılar ile davalı arasındaki T... Dünya Evi Nikah Salonu Sözleşmesi" hizmet ve eser sözleşmelerini içeren karma nitelikte bir sözleşme olup, fotoğraf çekimi eser sözleşmesi niteliğinde bulunduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın da fotoğrafların teslim edilememesinden kaynaklandığından, eser sözleşmesine ilişkin bulunduğu, eser sözleşmesi ile ilgili uyuşmazlıklar da dava ve sözleşme tarihi itibariyle uygulanması gereken mülga 4077 sayılı Kanun kapsamında olmadığından, taraflar arasındaki uyuşmazlıkta görevli mahkeme genel mahkemelerdir…” ifadelerine yer verilmiştir.

Eser Sözleşmesinde Yüklenicinin Sorumluluğu Nedir?

Yüklenici Açısından Özen ve Sadakat Yükümlülüğü Nedir?

Burada belirtmek gerekir ki eser sözleşmesinde yüklenicinin eser meydana getirme ve teslim olmak üzere iki asli yükümlülüğü mevcuttur. Bunlara ek olarak başka yüklenicinin özen borcu ve bazı yan yükümlülükleri de mevcuttur. Yüklenici açısından özen ve sadakat yükümlülüğü ile ilgili düzenlemelere Türk Borçlar Kanunu 471. maddesinde yer alır ve ilgili kanun maddesine aşağıda yer verilmiştir.

Türk Borçlar Kanunu Madde 471

Yüklenici, üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır.

Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken meslekî ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır.

Yüklenici, meydana getirilecek eseri doğrudan doğruya kendisi yapmak veya kendi yönetimi altında yaptırmakla yükümlüdür. Ancak, eserin meydana getirilmesinde yüklenicinin kişisel özellikleri önem taşımıyorsa, işi başkasına da yaptırabilir.

Aksine âdet veya anlaşma olmadıkça yüklenici, eserin meydana getirilmesi için kullanılacak olan araç ve gereçleri kendisi sağlamak zorundadır.

Konuyla ilgili bir Yargıtay kararında ise ‘’Sözleşme hükümlerine uyulması, hukukta temel ilke olan “ahde vefa” kuralı gereğidir. Eser sözleşmesinde yüklenici, üstlendiği işi, kendisine duyulan güvene uygun olarak sadakat ve özenle yapmak, iş sahibine zarar verecek her türlü davranıştan kaçınmak zorundadır. İş sahibi de, işin ifayla sonuçlanması için kendi sözleşmeyle kendisine yüklenilen edimleri zamanında ifa etmekle yükümlüdür. Tarafların kendilerine düşen yükümlülükleri objektif iyi niyet kuralları içinde yerine getirmeleri gereklidir’’ ifadelerine yer verilmiştir. Yüklenici olan tarafın özen borcundan doğan sorumluluğunda benzer alanlardaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kuralların esas alınır. Konuyla ilgili olarak Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2018 tarihinde verdiği bir kararda ‘’Dava, eser sözleşmesi niteliğinde estetik müdahaleden kaynaklanan maddi ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir. Tüm belge ve bilgiler ve raporlar dikkate alındığında davalı doktor ve hastane davalıya yapılan işlemde kusurlu olup, beklenen sonuç karşılanmamıştır. Bilirkişi raporunun bazı sonuçların komplikasyon olduğundan bahsedilse dahi komplikasyon yönetiminin de doğru yapılması zorunludur. Olayda, davacıya estetik yönden garanti verilmiş ve ancak tam olarak yerine getirilmemiş olup, davalılar illiyet bağının kesen bir savunmada bulunmadıkları gibi, davacının kusurunu da kanıtlayamamışlardır. Mahkemece, davalıların sorumlu olduğu kabul edilerek davacının maddi tazminatla ilgili istek kalemleri açıklattırılıp, deliller toplanıp maddi ve manevi tazminat yönünden araştırma ve inceleme yapıp karar verilmesi gerekir.’’ şeklindeki ifadelere yer verilmiştir.

Mükyen Hukuk Bürosu uzman avukatlarından randevu almak için:

Randevu Al
0216 784 43 20