Know-How ve Know-How Sözleşmesi Nedir?

Anasayfa » Faaliyet Alanlarımız » Borçlar Hukuku » Know-How ve Know-How Sözleşmesi Nedir?

Know-How ve Know-How Sözleşmesi Nedir? | Mükyen Hukuk

Sanayi devrimi sırasında meydana gelen teknolojik gelişmelerle birlikte ticari işletmeler genişlemiş ve çeşitlenmiştir. Söz konusu bu değişim ve gelişmeler piyasalarda aynı zamanda çeşitli karışıklıklara da sebep olmuştur. Bu karışıklıkla yüzleşen ticari işletmelerin ise sürdürmekte oldukları faaliyetleri formülize etmesi zorlaşmıştır. İşletmelere ait olan bilgi ve deneyim birikimi işletme sahiplerinin tekeline kalmıştır. Sonrasında ise neredeyse sır sayılan bu bilgi ve deneyim birikimlerinin ekonomik açıdan değer ifade etmesi ile birlikte know-how ekonomi ile ilişkili kişiler arasında rağbet görmeye ve şekilllenmeye başlamıştır.

Know-how’ın tanımına baktığımızda ise tanım olarak karşımıza bir yöntem ya da bilgi birikiminden yararlanmanın kısa yolunu ifade ettiğini görürüz. Türkçede direkt bir kelime ile karşılığı bulunmayan know-how kavramının meslek sırlarına tekabül ettiğini söyleyebiliriz ancak günümüzdeki piyasa koşullarını göz önüne aldığımızda söz konusu kavramı teknolojik açıdan birikim olarak da ifade etmek mümkün hale gelmiştir.

Know-how’ın içinde bulunduğumuz güncel piyasa koşullarında bu derece önemli olması sebebiyle işletmeler tarafından üretim yöntemleri, sahip oldukları deneyim ve teknolojik altyapı ya da birikimleri know-how sözleşmesi ile başka bir işletmeye devredilebilir hale gelmiştir. Söz konusu bu sözleşme ile sözleşmenin diğer tarafı emek ve deneyim gerektiren bu bilgi ve tecrübe birikimini belirli bir bedel karşılığında kolay şekilde karşı işletmeden karşılayabilir. Söz konusu bu halde ile bilgi ve tecrübe birikimlerinin paylaşılması ile piyasada rekabet artar ve serbest piyasa koşulları sağlıklı bir şekilde uygulanabilir hale gelir.

Know-How’ın Özellikleri Nelerdir?

Rekabet kurulu tarafından çıkarılmış olan 2002/2 sayılı Tebliğ’in 3. maddesinde know-how tanımına “Sağlayıcının tecrübe, denemeleri sonucu elde ettiği ve patentli olmayan, uygulamaya yönelik, gizli, esaslı ve belirlenmiş bilgi paketi anlamına gelir” şeklinde yer verilmiştir. İlgili tebliğ dahilinde know-how’ın özellikleri arasında gizlilik, esaslılık ve belirlenmiş olma gibi özellikler sayılmıştır. Bu özelliklerin açıklamasına aşağıda yer verilmiştir;

Know-How’da Gizlilik Nedir?

Rekabet kurulu tarafından çıkarılmış olan 2002/2 sayılı Tebliğ’in 3/f maddesinin 1. bendinde yer alan gizlilik kavramı “ “Gizli” kavramı, know-how’ın bir bütün halinde veya parçaları tam olarak bir araya getirildiğinde ve birleştirildiğinde dahi herkes tarafından bilinmemesini ya da kolaylıkla erişilebilir olmaması şeklinde tanımlamıştır.” şeklinde bir tanımlamaya sahiptir. Bu anlamda know-how’ın amacı bu bilgiyi alana bir kolaylık sağlamaktır çünkü know-how alan bir işletme de kazanç sağlamak amacıyla hareket eder. Burada belirtmek gerekir ki söz konusu olan know-how’ın gizli olmadığı halde satın alan tarafa herhangi bir kazanç sağlamayacağı aşikardır ve bu sebeple know-how’ın gizli olması şarttır.

Know-How’da Esaslılık Nedir?

Rekabet kurulu tarafından çıkarılmış olan 2002/2 sayılı Tebliğ’in 3/f maddesinin 2. bendinde yer alan esaslılık kavramı know-how anlaşmasına konu olan malların ya da hizmetlerin kullanılması, satılması ya da yeniden satımı bakımından alıcı için vazgeçilmez bilgiler içermesi şeklinde bir tanımlamaya sahiptir. Söz konusu know-how’ı taraflar arasında yapılan sözleşme sonucu belirli bir bedel ödeyerek alan tarafın ilgili know-how sayesinde piyasada rekabet edebilmesi ve belirli bir yer edinmesi amaçlanır. Bu demektir ki; know-how onu alan tarafa piyasada avantaj sağlamalıdır.

Know-How’da Belirlenmiş Olma Nedir?

Rekabet kurulu tarafından çıkarılmış olan 2002/2 sayılı Tebliğe göre know-how’ın belirlenmiş olma özelliği ile kastedilen gizli ve esaslı olma şartlarını taşıdığını doğrulayabilmek için, yeterince geniş kapsamlı ve ayrıntılı bir şekilde tanımlanmış olmasıdır. Burada önemle belirtmek gerekir ki; know-how belirli bilgiler içerir ve satın alan tarafa aldığı işletmenin tüm haklarını devreden mutlak bir hak değildir.

Know How Sözleşmesinin Unsurları Nelerdir?

Türk Borçlar Kanununda yer alan düzenlemelerde sözleşmelere ilişkin genel ve özel hükümler yer alır. Söz konusu özel hükümler bölümünde birtakım sözleşmelere ismen yer verilirken bazı sözleşme türlerine ismen yer verilmez. Bu anlamda ilgili kanunda bazı sözleşmelerin ismen sayılmış olması söz konusu sözleşmelerin sınırlandırıldığı anlamını taşımaz. Buna göre; taraflar arasında herhangi bir sözleşmenin kurulabilmesi için ilgili sözleşmenin hukuka aykırılık teşkil etmemesi ve sözleşme taraflarının karşılıklı şekilde irade beyanlarını açıklaması yeterli ve gereklidir.

Sözleşme özgürlüğü ilkesi gereği ise tarafların ilgili sözleşmeyi istedikleri şekilde yapmasını ifade edilmektedir.

Türk Borçlar Kanununda know-how sözleşmesi ayrı şekilde düzenlenmiş bir sözleşme türü değildir. Söz konusu sözleşme kendine özgü bir sözleşmedir ve bu sebeple kanunda yer alan hükümler know-how sözleşmesinde de kıyas yoluna başvurularak uygulanır. Taraflar arasında geçerli bir know-how sözleşmesi kurulabilmesi için know-how veren tarafın diğer tarafa yukarıda özelliklerine yer verdiğimiz belirli know-how bilgilerini açıklama ve kullanma hakkını vermesi gerekir. Bu hakkın verilmesi ile karşı tarafun bedel ödeme borcu ortaya çıkar. Bu anlamda know-how sözleşmesi satın alan tarafın avantaj elde etmesi gerekir. Söz konusu bu avantajın sağlanması için ise know-how sözleşmesinin bazı şartları sağlaması gerekir.

Know-how sözleşmesinin barındırması gereken şartlar aşağıda sıralanmıştır;

  1. Teknik ve ticari bilgilerden oluşmalıdır.
  2. Gizli olmalıdır.
  3. Devredilebilir olmalıdır.
  4. Sınai alana ilişkin her türlü bilgiyi içermelidir.

Burada belirtmemiz gerekir ki; know-how'ı meydana getiren bilgi ve deneyimler mutlak şekilde sınai alanla ilişkili olmalıdır. Söz konusu know-how sırlarının bir teşebbüsü ilgilendirmesi gerekir. Buna göre; herhangi bir teşebbüsü ilgilendirmeyen ticari sırlar know-how’ı meydana getirmez. Bu anlamda know-how teknik ve ticari alanlarda kullanılır. Teknik alanlardan tasarım, deney sonuçları, statik hesaplamalar, reçete, formüller, istatistik hesaplar vb. gibi ya da ticari alanda müşteri kartları, finans belgeleri, reklam yöntemleri, personel eğitimi vb. gibi durumlarda da know-how oluşturulabilir. Buna göre; know-how teşebbüs anlamında tüm bilgi ve tecrübeyi kapsamaktadır.

Know-How ile Patent Arasındaki Fark Nedir?

Öncelikle belirtmemiz gerekir ki; patent bir hakkı kullanma iznini ifade eden bir kavramdır ve patent hakkı kanunen koruma altına alınmıştır. Öte yandan know-how için bir koruma yöntemi bulunmamaktadır. Patent kavramında taraflar arasında süreklilik arz eden bir borç ilişkisi kurulurken know-how kavramında süreklilik arz eden bir borç ilişkisi kurulmaz. Taraflar arasındaki patent sözleşmesinin sona ermesi ile kullanma hakkı da sona erer. Öte yandan know-how ile karşı tarafa aktarılmış olan bilgi ve deneyimlerin geri alınması mümkün değildir. Bu anlamda know-how üçüncü kişilere devredilebilir ancak patent üçüncü kişilerin kullanım hakkının önüne geçer ve buna imkan vermez.

Mükyen Hukuk Bürosu uzman avukatlarından randevu almak için:

Randevu Al
0216 784 43 20