Adli Para Cezası Nedir?

Anasayfa » Faaliyet Alanlarımız » Ceza Hukuku » Adli Para Cezası Nedir?

Adli Para Cezası Nedir? | Mükyen Hukuk

Türk Ceza Kanununda yer alan suçların işlenmesi sonucunda uygulanan yaptırımlardan birisi adli para cezasıdır. Hapis cezası ve adli para cezası Türk Ceza Kanununda yer alan suçların işlenmesi neticesinde birlikte uygulanabilir. Türk Ceza Kanunu 52. maddesinde adli para cezası ile ilgili düzenlemeler yer alır. İlgili kanun maddesine aşağıda yer verilmiştir.

Türk Ceza Kanunu madde 52

  1. Adlî para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir.
  2. En az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası olan bir gün karşılığı adlî para cezasının miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak takdir edilir.
  3. Kararda, adlî para cezasının belirlenmesinde esas alınan tam gün sayısı ile bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ayrı ayrı gösterilir.
  4. Hakim, ekonomik ve şahsi hallerini göz önünde bulundurarak, kişiye adlî para cezasını ödemesi için hükmün kesinleşme tarihinden itibaren bir yıldan fazla olmamak üzere mehil verebileceği gibi, bu cezanın belirli taksitler halinde ödenmesine de karar verebilir. Taksit süresi iki yılı geçemez ve taksit miktarı dörtten az olamaz. Kararda, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrileceği belirtilir.

Adli Para Cezası Nasıl Belirlenir?

Öncelikle belirtmek gerekir ki; hakim tarafından, seçimlik yaptırımı gerektiren suçlarda öncelikle hapis ya da adli para cezasından biri tercih edilir. Hakim tarafından özellikle hapis cezasını seçildiğinde mutlak mutlak suretle bu cezanın neden seçildiğine gerekçe gösterilmesi gerekir. Buna ek olarak söz konusu bu hapis cezasının artık adli para cezasına çevrilemeyeceği de kararda belirtilir. Hakim tarafından yapılan bu belirlemede, ilgili sanığın kişiliğinin dikkate alınması gerekir. Bunun sebebi ise söz konusu bu tercihin, esasında cezanın bireyselleştirilmesi yöntemlerinden birini meydana getirmesidir. Diğer bir deyişle, işlenen suçla bağlantılı bir şekilde sanık açısından hangi yaptırımın cezadan beklenen amacı gerçekleştirmeye elverişli olduğuna bakılmak suretiyle söz konusu bu seçim yapılır.

Yukarıda açıkladığımız bu seçim yapılırken Türk Ceza Kanununun 62. maddesinin 2. fıkrası çerçevesinde cezayı bireyselleştiren unsurlara ek olarak ilgili sanığın ekonomik durumu da göz önünde tutulmalıdır. İlgili maddede “ Takdiri indirim nedeni olarak, failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar göz önünde bulundurulabilir. Takdiri indirim nedenleri kararda gösterilir.” ifadelerine yer verilmiştir.

Öte yandan seçimlik yaptırım olarak adli para cezası ile birlikte hapis cezası öngörüldüğü durumlarda, sanık mükerrir ise Türk Ceza Kanununun 58. maddesinin 3. fıkrası çerçevesinde hakim artık para cezasını tercih edemez. İlgili maddede “Tekerrür halinde, sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezası ile adlî para cezası öngörülmüşse, hapis cezasına hükmolunur.” ifadesi yer alır.

Adli Para Cezasında Taksitlendirme Nasıl Olur?

Öncelikle vurgulamak gerekir ki; kural olarak, mahkeme kararlarının kesinleştiği andan itibaren tamamen ya da kesintisiz şekilde infaz edilmesi gerekir. Fakat burada belirtmek gerekir ki yasalar tarafından hakime bazı hallerde ilgili sanığın ekonomik ve sosyal durumunu dikkate alarak infazın kesinleşmesinden itibaren belli bir süre sonra yapılması ve cezanın kısım kısım infaz edilmesi konusunda somut olayın özelliğine göre takdir yetkisi tanımışlardır.

Türk Ceza Kanununun 52. maddesinin 4. fıkrasında konuyla ilgili olarak “Hakim, ekonomik ve şahsi hallerini göz önünde bulundurarak, kişiye adlî para cezasını ödemesi için hükmün kesinleşme tarihinden itibaren bir yıldan fazla olmamak üzere mehil verebileceği gibi, bu cezanın belirli taksitler halinde ödenmesine de karar verebilir. Taksit süresi iki yılı geçemez ve taksit miktarı dörtten az olamaz. Kararda, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği belirtilir.” ifadelerine yer verilmiştir.

Adli Para Cezası Nereye Ödenir?

Adli para cezasına çarptırılan hükümlünün ilk olarak İnfaz Savcılığı tarafından gönderilen ödeme emrini alması gerekir. İlgili hükümlü bu tebliğin ardından Cumhuriyet Savcılığı İnfaz Bürosu’na başvurur. Söz konusu bu büroya başvurduktan sonra hükümlü vergi dairesine yönlendirilir ve kendisine vergi dairesine iletmesi için bir yazı yazılıp verilir.

Burada belirtmek gerekir ki; Cumhuriyet Savcılığı İnfaz Bürosu’nun göndereceği Para Cezası Ödeme Emrinin hükümlü olan kişiye ulaşması, uygulamada kararın kesinleşmesinin ardından 2-3 ay arası sürer. Burada önemle vurgulamak gerekir ki söz konusu bu ödeme emrinin hükümlü olan kişiye tebliğinden itibaren ilgilinin hükmedilen adli para cezasını 30 gün içerisinde ödemesi gerekir. Hükümlü olan kişi ödeme emrini tebliğ aldıktan sonra Adliyede bulunan Cumhuriyet Savcılığı İnfaz Bürosu’na başvurulmalı ve buradan Vergi Dairesi’ni hitaben yazılmış olan yazıyı alması gerekir. İnfaz Bürosu’nun verdiği yazı ile Vergi Dairesi’ne ödeme yapıp sonra yapılan ödemeye dair dekont alınarak Cumhuriyet Savcılığı İnfaz Bürosu’na teslim edilmelidir. Tüm bu işlemler tamamlandığında hükümlünün çarptırıldığı adli para cezasının infaz edildiği hem dosyaya hem de elektronik ortama kaydedilmiş olur. Burada bahsettiğimiz işlemler bizzat hüküm olan kişinin kendisi ya da ceza avukatı aracılığıyla yapılabilir.

Mükyen Hukuk Bürosu uzman avukatlarından randevu almak için:

Randevu Al
0216 784 43 20

Diğer Makalelerimiz: