Bilinçli Taksir ve Olası Kast Arasındaki Fark Nedir?

Anasayfa » Faaliyet Alanlarımız » Ceza Hukuku » Bilinçli Taksir ve Olası Kast Arasındaki Fark Nedir?

Bilinçli Taksir ve Olası Kast Arasındaki Fark Nedir? | Mükyen Hukuk

Kast ve Olası Kast Nedir?

Öncelikle kast kavramını tanımlamak için suç kavramının tanımından başlamak gerekirse; suç, tipe uygun, hukuka aykırı, kusurlu insan davranışı olarak tanımlanır. Söz konusu bu suç kavramının içerisinde yer alan unsurlardan biri de kasttır. Kural itibariyle suçun varlığı kastın mevcudiyetine de bağlıdır. Kast kavramını tanımlamak gerekirse; failin bir suçun kanunda yer alan unsurlarını bilerek ve isteyerek fiili gerçekleştirmesi kast olarak tanımlanır. Türk Ceza Kanununun 21. maddesi kastla ilgili olarak “Suçun oluşması kastın varlığına bağlıdır. Kast, suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir. Kişinin, suçun kanuni tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen, fiili işlemesi halinde olası kast vardır. Bu halde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda müebbet hapis cezasına, müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıldan yirmi beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur; diğer suçlarda ise temel ceza üçte birden yarısına kadar indirilir.” şeklindeki ifadelere yer verilmiştir.

Burada vurgulamak gerekir ki; kast derecelerine göre kişinin alabileceği ceza miktarı değişir. Kast kavramı temelde doğrudan kast ve dolaylı diğer bir deyişle olası kast olarak ikiye ayrılır. Olası kastın mevcudiyetinin tespit edilmesi halinde kişinin kasten işlediği sabit olan bir suç nedeniyle alacağı ceza miktarında indirime gidilmesi söz konusu olur. Buna ek olarak; olası kast kavramı kişinin gerçekleşmesini öngördüğü neticeyi göze alarak hareket etmesini ifade eder. Yargıtay 3.Ceza Dairesi 15.11.2017 tarihli bir kararında olası kastla ilgili olarak “sanığın söz konusu taşın araç içerisinde bulunan kişilere isabet ederek yaralanmalarına neden olabileceğini öngörmesine rağmen, olursa olsun düşüncesiyle neticeyi kabullendiği ve olası kast ile katılanın yaralanmasına neden olduğunun kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden…” şeklindeki ifadeye yer verilmiştir.

Taksir ya da Bilinçli Taksir Nedir?

Daha önce de belirttiğimiz gibi ceza hukukunda kural olarak suçlar kasten işlenebilir. Ancak istisnai olarak bazı suçlar taksirle işlenebilir. Söz konusu bu suçların istisnai olarak tanımlanmasının nedeni kanunda özellikle düzenlenmediği sürece taksirli bir hareketten dolayı kişinin cezalandırılamamasından kaynaklanır. Taksir kavramı ile ilgili düzenleme Türk Ceza Kanunu 22. Maddesinde yer alır ve ilgili kanun maddesine aşağıda yer verilmiştir.

Türk Ceza Kanunu Madde 22

  1. Taksirle işlenen fiiller, kanunun açıkça belirttiği hallerde cezalandırılır.
  2. Taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir.
  3. Kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi halinde bilinçli taksir vardır; bu halde taksirli suça ilişkin ceza üçte birden yarısına kadar artırılır.
  4. Taksirle işlenen suçtan dolayı verilecek olan ceza failin kusuruna göre belirlenir.
  5. Birden fazla kişinin taksirle işlediği suçlarda, herkes kendi kusurundan dolayı sorumlu olur. Her failin cezası kusuruna göre ayrı ayrı belirlenir.
  6. Taksirli hareket sonucu neden olunan netice, münhasıran failin kişisel ve ailevi durumu bakımından, artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açmışsa ceza verilmez; bilinçli taksir halinde verilecek ceza yarıdan altıda bire kadar indirilebilir.

Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 2017/257 Esas, 2018/12091 K. ve 12.12.2018 Tarihli kararında olası kast ve bilinçli taksir ile ilgili olarak “Olası kast ve bilinçli taksir öngörme unsuru itibariye örtüşmesine rağmen, isteme unsuru bakımından ayrılmaktadır. Olası kastı bilinçli taksirden ayıran özellik, mümkün yada muhtemel olarak öngörülen neticenin kabullenilmesi, failin öngördüğü tipik neticenin meydana gelmeyeceğine yönelik bir güveni olmadan hareket etmesidir. Başka bir anlatımla, fail öyle yada böyle herhalde hareketi gerçekleştirirdim diyorsa olası kast, neticenin gerçekleşeceğini bilseydim hareketi gerçekleştirmezdim, diyorsa bilinçli taksir söz konusudur. Basit taksir ile bilinçli taksir arasındaki ayırıcı ölçüt; taksirde failin öngörülebilir nitelikteki neticeyi öngörememesi, bilinçli taksir halinde ise bu neticeyi öngörmüş olmasıdır. Bilinçli taksirde gerçekleşen sonuç, fail tarafından öngörüldüğü halde istenmemiştir. Gerçekten neticeyi öngördüğü halde, sırf şansına veya başka etkenlere, hatta kendi beceri veya bilgisine güvenerek hareket eden kimsenin hali, bunu öngörmemiş olan kimsenin hali ile bir tutulamayacağından, neticeyi öngören kimse, ne olursa olsun, bu sonucu meydana getirecek harekette bulunmamakla yükümlüdür.” şeklindeki ifadelere yer verilmiştir.

Mükyen Hukuk Bürosu uzman avukatlarından randevu almak için:

Randevu Al
0216 784 43 20

Diğer Makalelerimiz: