Göçmen Kaçakçılığı Suçu Nedir?

Anasayfa » Faaliyet Alanlarımız » Ceza Hukuku » Göçmen Kaçakçılığı Suçu Nedir?

Göçmen Kaçakçılığı Suçu Nedir? | Mükyen Hukuk

Genel itibariyle kötü şartlarda yaşayan insanlar koşulları daha iyi olan ülkelerde yaşamak amacıyla göç edebilirler. Ancak göç etmek istedikleri ülkeler de kendi menfaatlerini korumak amacıyla göçleri sınırlandırma yoluna giderler. Ancak söz konusu hallerde kötü niyetli kişiler aracılığıyla yasal yollar dışında da insanlar ülke değiştirebilir. İlgili ülkelerin menfaatlerini ve göçmenlerin yaşam haklarını koruma amacıyla göçmen kaçakçılığı suçu ortaya çıkmıştır. Burada belirtmek gerekir ki; neredeyse bütün ülkelerin mevzuatlarında göçmen kaçakçılığı suç olarak düzenlenmiştir. Türkiye, jeopolitik konumunun da etkisiyle, göçmen kaçakçılığı suçu ile sık sık karşılaşır. Ülkemiz Asya ve Avrupa kıtası arasında yer alan konumu sebebiyle göçmen kaçakçılığı içim transit ülke konumundadır. Bu sebeple ülkemizde göçmen kaçakçılığı suçu en sık karşılaşılan suç tipleri arasında yer alır. Söz konusu bu durum istatistik verileriyle de doğrulanmıştır. Göçmen kaçakçılığı suçu Türk Ceza Kanununun 79. maddesinde uluslararası suçlar başlığı altında düzenlenmiş haldedir. Burada belirtmek gerekir ki; göçmen kaçakçılığı suçu ile korunan hukuki değer karma nitelik taşır. Bir yandan göçmen olan kişilerin vücut bütünlükleri, onurları, hürriyetleri korunurken bir yandan da kamu düzeni, ekonomi ve devletlerin egemenlik yetkisi korunmaktadır. Göçmen kaçakçılığı suçunun konusunu göçmenler oluşturur.

Göçmen Kaçakçılığı Suçunun Faili Kimdir?

Öncelikle burada belirtmek gerekir ki; göçmen kaçakçılığı suçunun faili açısından bir özellik aranmaz. Buna göre; söz konusu suç herkes tarafından işlenebilen bir suç tipidir. Göçmen kaçakçılığı suçunun konusunu ise göçmen olan kişiler oluşturur. Öte yandan yine suçun mağduru da göçmendir. Bu sebeple söz konusu suçta göçmenlerin cezalandırması yoluna gidilmez. Göçmen kaçakçılığı suçunun kamu görevlileri tarafından işlenmesi ve Türk Ceza Kanununun 266. Maddesinde belirtilen diğer şartların da mevcut olması halinde faile verilecek ceza artırılır. Türk Ceza Kanunu faillerin sadece gerçek kişi olabileceğini düzenlemiştir. Bu halde tüzel kişilerin fail olamayacağı açık şekilde belirlenmiştir. Ancak tüzel kişiler yararına işlenen suçlarda güvenlik tedbirlerine hükmedilir. Bu bağlamda Türk Ceza Kanunu 79. maddesinin 4. fıkrasında “Bu suçun bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.” ifadesine yer verilmiştir.

Göçmen Kaçakçılığı Suçunun Mağduru Kimdir?

Türk Ceza Kanunu 79. maddenin gerekçesinde ise “Bu suçta asıl mağdurlar, çaresizlik ve yoksullukları nedeniyle kendilerine bir ekmek kapısı açmak için çırpınan insanlardır.” ifadesi yer alır. Söz konusu gerekçeden suçun mağdurunun göçmenler olduğu anlaşılmaktadır. Ancak belirtmek gerekir ki; doktrinde mağdurun uluslararası toplum olduğu yönünde de görüşler mevcuttur. Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 2006/3617 E. sayılı kararında “Sosyal olarak suçtan zarar gören durumunda bulunan göçmenlerin göçmen kaçakçılığı suçunun yasal mağduru durumunda bulunmayıp suçun konusu oldukları, suçun yasal mağdurunun uluslararası toplum olduğu..” şeklindeki ifade ile mağdurun uluslararası toplum olduğuna hükmedilmiştir.

Göçmen Kaçakçılığı Suçunda Kast Nedir?

Öncelikle belirtmek gerekir ki; göçmen kaçakçılığı suçunun manevi unsurunu kast oluşturur ve söz konusu suç yalnızca kasten işlenebilir. Buna ek olarak ilgili suçun oluşması için failin maddi menfaat temin etme amacı ile hareket etmesi gerekir. Bu haliyle göçmen kaçakçılığı suçunun işlenebilmesi özel kastın mevcudiyetine bağlıdır. Bu bağlamda maddi menfaat temin etme amacı bulunmazsa suç olmayacaktır. Burada önemle belirtmek gerekir ki; manevi menfaatler suç kapsamında değerlendirilemez. Yargıtay’ın konuyla ilgili bir kararında “Sanığın, kayınbiraderi ve arkadaşının kardeşini aracı ile yurt dışına götürmek isterken Gümrük Müdürlüğünde yapılan kontrolde yakalanması şeklindeki eyleminde doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddi menfaat elde ettiği veya bu maksatla atılı eylemi işlediği kanıtlanamamış olduğundan beraatına hükmedilmesi gerekir.” şeklindeki ifadelere yer verilmiştir.

Göçmen Kaçakçılığı Suçu Nasıl İşlenir?

Türk Ceza Kanununun 79. maddesinde göçmen kaçakçılığı suçu ile ilgili olarak; “(1) Doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmek maksadıyla, yasal olmayan yollardan; a) Bir yabancıyı ülkeye sokan veya ülkede kalmasına imkan sağlayan, b) Türk vatandaşı veya yabancının yurt dışına çıkmasına imkan sağlayan, Kişi, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis ve bin günden onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.” ifadelerine yer verilmiştir. İlgili kanun maddesinde yer alan düzenlemelerden anlaşılacağı üzere kanun suçu seçimlik hareketli bir suç olarak düzenlemiştir. Söz konusu kanun Maddesinde sayılan hallerin herhangi birinin varlığıyla suç oluşur. Ancak burada belirtmek gerekir ki; maddede yer alan hareketlerin birden fazlasının gerçekleştirilmesi ayrı cezalandırmayı gerektirmez. Buna göre; bir ya da birden çok hareketi gerçekleştiren fail tek suç işlemiş kabul edilir ve tek suçtan cezalandırılır. Öte yandan burada belirtmek gerekir ki; göçmen kaçakçılığı suçu ancak icrai hareketlerle işlenebilen bir suç tipidir. Kanun maddesinde ihmali hareketlere ilişkin bir düzenleme bulunmadığından ihmali hareketlerin cezalandırılması kanuna aykırılık teşkil eder.

Bir Yabancıyı Yasal Olmayan Yollarla Ülkeye Sokmak

Daha önce de belirttiğimiz gibi göçmen kaçakçılığı suçunun seçimlik hareketlerinden ilkini bir yabancıyı yasal olmayan yollarla ülkeye sokmak meydana getirir. Söz konusu suçun bu biçimde meydana gelmesi için suçun konusunun yabancılardan oluşmasına bağlıdır. Türk vatandaşı olmayan herkes bu anlamda yabancı konumundadır. Vatandaşlık sahibi bireylerin Türkiye’ye yasal olmayan yollardan sokulması halinde ise suç oluşmaz. Buradaki ülke kavramı ile Türkiye Cumhuriyetinin egemenlik alanında bulunan kara, deniz ve hava ülkelerinin tamamı kastedilmiştir. Yabancının yalnızca kara ülkesine sokulması halinde suçun oluşacağı gibi bir durum söz konusu olmaz. Ülkeye sokmak ifadesi ise yasa dışı giriş kastedilmiştir. Burada belirtmek gerekir ki; failin göçmenle birlikte ülke sınırına geçmesi gerekmez. Söz konusu suç yol göstermek suretiyle de işlenebilir. Suçun oluşmasının bir diğer şartı ise yasal olmayan yollardan giriş yapmaktır. Türkiye Cumhuriyeti hava, deniz ve kara ülkesine girebilmenin şartları Pasaport Kanunu ile düzenlenmiş haldedir. Bu kanuna aykırı şekilde yapılan girişler yasal olmayan giriş sayılır ve suç teşkil eder.

Bir Yabancının Yasal Olmayan Yollardan Ülkede Kalmasını Sağlamak

Daha önce de belirttiğimiz gibi bir yabancının yasal olmayan yollardan ülkede kalmasını sağlamak hareketinin konusunu ancak yabancılar oluşturur. Türkiye’deki mevzuatta yabancıların ülkede kalabilme şartları belirlenmiştir. Söz konusu bu şartlara uymayanların ülkede kalması yasalara aykırılık teşkil eder. Konuyla ilgili bir Yargıtay kararında “Suç tarihi itibariyle ülkede yasal olarak bulunmaları mümkün olmayan Suriyeli göçmenlerin, sanık tarafından herhangi bir yetkili makama bildirimde bulunulmaksızın, uzunca bir süre çalıştırmaları ve barındırılmaları suretiyle atılı göçmen kaçakçılığı suçunun gerçekleştiği, suç tarihinden sonra Suriyeli göçmenler hakkında yapılan bir takım yasal düzenlemeler uyarınca, bu göçmenlere geçici koruma statüsü tanınmasının, geriye dönük olarak sanığın eylemini suç olmaktan çıkarmayacağı anlaşılmakla, Yerel Mahkemenin, “sanığın, Suriyeli göçmenleri yanında çalıştırması şeklindeki eylemiyle maddi menfaat elde etmek maksadıyla yasal olmayan yollardan ülkeye giren Suriyeli göçmenlerin yasal olmayan yollardan ülkede kalmalarına imkan sağladığı ve bu şekilde üzerine yüklenen suçu işlediği sabit görülerek” şeklindeki gerekçeyle verdiği karar yerinde görülmüştür.” şeklindeki ifadelere yer verilmiştir.

Mükyen Hukuk Bürosu uzman avukatlarından randevu almak için:

Randevu Al
0216 784 43 20

Diğer Makalelerimiz: