Görevi Kötüye Kullanma Suçu Nedir?

Anasayfa » Faaliyet Alanlarımız » Ceza Hukuku » Görevi Kötüye Kullanma Suçu Nedir?

Görevi Kötüye Kullanma Suçu Nedir? | Mükyen Hukuk

Türk Ceza Kanunu’nun ikinci kitabının “Millete ve Devlete Karşı Suçlar” başlıklı dördüncü kısmının “Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar” başlıklı birinci bölümünde görevi kötüye kullanma suçu yer alır. Türk Ceza Kanununun "Görevi kötüye kullanma" başlıklı 257. Maddesinde; "Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan hâller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan hâller dışında, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." ifadelerine yer verilmiştir. 765 sayılı Türk Ceza Kanununda keyfi muamele, görevi kötüye kullanma ve görevi ihmal gibi ayrı suç tiplerine yer verilmiş olmasına rağmen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ile bu ayrımlara son verilmiştir. Öte yandan görevi ihmal ve görevi kötüye kullanma suçları 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu tek suç tipi altında birleştirilmiştir. Söz konusu bu ayrım halen varlığını korumakla birlikte birleştirilme yoluna gidilir. Buna göre söz konusu maddenin gerekçesinde konuyla ilgili olarak “Görevi kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için, görevin gereklerine aykırı davranışın mutlaka icrai davranış olması gerekmemektedir. Görevin gereklerine aykırı davranışın, ihmalî bir hareket olması hâlinde de, görevi kötüye kullanma suçu oluşabilecektir. Görevi kötüye kullanma suçunun icrai veya ihmali davranışla işlenmesinin sadece ceza miktarı üzerinde bir etkisi olabilecektir. Bu düzenlemeyle, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda yer verilen keyfi muamele, görevi kötüye kullanma ve görevi ihmal suçları ayırımından vazgeçilmiştir.” ifadeleri yer alır. Söz konusu madde gerekçesinde belirtilmiş olduğu gibi; bir kamu görevi ile görevlendirilen kişi, söz konusu bu kamu faaliyetinin yürütülmesi esnasında, görevinin gerekli kıldığı yükümlülüklere uygun hareket etmekle yükümlü tutulur. Buna göre; kamu faaliyetlerinin gerek eşitlik gerek liyakatlilik bakımından adalet ilkelerine uygun yürütülmesi konusunda toplumda hâkim olan güvenin, inancın sarsılmaması gerekir. Bu bağlamda söz konusu bu yükümlülükle bağdaşmayan davranışlar, belli koşullar altında suç olarak tanımlanmıştır. Görevi kötüye kullanma suçu, bu anlamda genel, tali ve tamamlayıcı bir suç şeklinde tanımlanmıştır.

Görevi Kötüye Kullanma Suçunda Fail ve Mağdur Kimdir?

İlgili kanun maddesinde görevi kötüye kullanma suçunun açıkça kamu görevlileri tarafından işlenebileceği belirtilmiştir. Söz konusu bu haliyle suç özgü suçlar kategorisinde yer alır. Kamu görevlisi tanımlaması Türk Ceza Kanunu 6. Maddesinde “Kamu görevlisi deyiminden; kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi” şeklinde yapılmıştır. Bu bağlamda; kamu görevlisi olmayan şahıslar tek başlarına bu suçların faili olamazlarsa da söz konusu suçlara iştirak edebilirler. Burada önemle belirtmek gerekir ki; Yargıtay’a göre de kamu görevlisi olmayanların suçun faili olarak yargılanması hukuka aykırıdır. Söz konusu suçun mağduru ise kamudur. Ancak bazı hallerde gerçek kişiler de söz konusu suçun mağduru olabilir.

Görevi Kötüye Kullanma Suçunda Eylem Unsuru Nedir?

Daha önce belirttiğimiz gibi görevi kötüye kullanma suçu icrai ve ihmali davranışla işlenmeye uygun bir suç çeşididir. Türk Ceza Kanununun 257. Maddesinin 1. fıkrasında “Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” ifadesi ile suçun icrai davranışla 2. fıkrasında “Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” ifadesi ile ise ihmali davranışla işlenmesi hali düzenlenmiştir. Burada belirtmek gerekir ki; görevi kötüye kullanma suçunun meydana gelebilmesi için, görevin gereklerine aykırı davranışın mutlaka icrai davranış olmasına gerek yoktur. Buna göre söz konusu görevin gereklerine aykırı davranışın, ihmalî bir hareket olması hâlinde de görevi kötüye kullanma suçu meydana gelebilir. Bu bağlamda görevi kötüye kullanma suçunun icrai ya da ihmali davranışla işlenmesinin sadece ceza miktarı üzerinde bir etkisi olabilecektir.

Görevi Kötüye Kullanma Suçuna Teşebbüs Nedir?

Daha önce belirttiğimiz gibi Yargıtay'ın farklı kararlarında söz konusu görevi kötüye kullanma suçunun farklı nitelendirilmesi mevcuttur. Buna göre Yargıtay’ın farklı kararlarında suç bir zarar suçu olarak görülmüş ve neticenin gerçekleşmesi şartı aranmış bazı kararlarda ise neticenin objektif cezalandırma koşulu olduğu belirtilmiştir. Bu anlamda söz konusu suç neticeli bir suç olarak kabul edilirse suça teşebbüs mümkün olmaz. Ancak neticenin objektif cezalandırma koşulu olduğunun kabulü halinde teşebbüs hükümlerinin uygulanması mümkün hale gelir.

Görevi Kötüye Kullanma Suçunda İçtima Nedir?

Türk Ceza Kanununun 257. maddesinin 1. fıkrasında “Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında,” ifadesiyle başlar. Söz konusu bu ifadenin hükme eklenmesinde güdülen bir amaç vardır. Söz konusu madde gerekçesinde “Bu yükümlülükle bağdaşmayan davranışlar, belli koşullar altında suç olarak tanımlanmıştır. Görevi kötüye kullanma suçu, bu bakımdan genel, tali ve tamamlayıcı bir suç olarak tanımlanmıştır.” ifadelerine yer verilmiştir. Bu ifadelerden çıkan sonuca göre söz konusu suç tipi ile diğer suç tipleri arasında genel norm ve özel norm ilişkisi mevcuttur. Buna göre; görevi kötüye kullanma sayılan eylemler ayrıca başka bir suçu oluşturuyorsa faile o özel suçtan dolayı ceza verilir. Görevi kötüye kullanma suçu ile zimmet, irtikâp, rüşvet, taksirle öldürme, taksirle yaralama gibi suçların bir arada bulunduğu hallerde fail sadece bu suçlardan biri ile cezalandırılır ve ayrıca görevi kötüye kullanmadan ceza verilmez.

Görevi Kötüye Kullanma Suçunun Cezası ve Şikayet Süresi Nedir?

Görevi kötüye kullanma suçunun temel cezası Türk Ceza Kanununun 257. maddesinin 1. fıkrası gereği 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası olarak öngörülmüştür. İhmal sureti ile diğer bir deyişle görevinin gereklerini yapmakta ihmal ya da geciktirme göstererek görevi kötüye kullanma suçunun cezası 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıdır. Görevi kötüye kullanma suçu şikâyete tabi suçlardan değildir. Bu sebeple, söz konusu suçun soruşturulması için herhangi bir şikâyet süresi de mevcut değildir. Dava zamanaşımı ise 8 yılken, ceza zamanaşımı süresi ise 10 yıldır. Görevi kötüye kullanma suçunun yargılaması Asliye Ceza Mahkemelerince yapılır.

Mükyen Hukuk Bürosu uzman avukatlarından randevu almak için:

Randevu Al
0216 784 43 20

Diğer Makalelerimiz: