İnsan Ticareti Suçu ve Cezası Nedir?

Anasayfa » Faaliyet Alanlarımız » Ceza Hukuku » İnsan Ticareti Suçu ve Cezası Nedir?

İnsan Ticareti Suçu ve Cezası Nedir? | Mükyen Hukuk

Öncelikle belirtmek gerekir ki; insan ticareti suçu 2003 yılı öncesi dönemde cezalandırılabilir bir fiil olarak ceza kanununda yer almamıştır. Ancak 2003 yılında yapılan değişiklikle ceza kanununa yapılan eklemelerle söz konusu fiil yaptırıma tabi tutulmuştur. Bu kapsamda Türk Ceza Kanununun 80. maddesinin 1. fıkrasında “Zorla çalıştırmak, hizmet ettirmek, fuhuş yaptırmak veya esarete tabi kılmak ya da vücut organlarının verilmesini sağlamak maksadıyla tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulamak, nüfuzu kötüye kullanmak, kandırmak veya kişiler üzerindeki denetim olanaklarından veya çaresizliklerinden yararlanarak rızalarını elde etmek suretiyle kişileri ülkeye sokan, ülke dışına çıkaran, tedarik eden, kaçıran, bir yerden başka bir yere götüren veya sevk eden ya da barındıran kimseye sekiz yıldan on iki yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adli para cezası verilir.” ifadelerine yer verilmiştir. Burada belirtmek gerekir ki; göçmen kaçakçılığı suçunda olduğu gibi insan ticareti suçunda da korumayı amaçlanan hukuki değer karma nitelik taşır. Bu bağlamda söz konusu fiillerin suç olarak tanımlanması ile amaçlanan bir yandan kamu düzeni, genel ahlak, kamu sağlığı değerleri iken bir yandan da insan onuru, vücut bütünlüğü gibi değerlerdir.

İnsan Ticareti Suçunda Fail ve Mağdur Kimdir?

Öncelikle belirtmek gerekir ki; insan ticareti suçu herkes tarafından işlenebilecek bir suçtur. Bu anlamda suçun faili açısından belirli bir özellik aranmaz. Burada söz konusu suçun failin yabancı ya da Türk olması sınırlaması mevcut değildir. Aynı şekilde söz konusu suçun mağduru açısından da belirli bir özellik aranmaz. Herkes insan ticareti suçunun mağduru olabilir. Ancak burada belirtmek gerekir ki mağdurun 18 yaşından küçük olması halinde Türk Ceza Kanunu 80. maddesinin 3. fıkrasında “On sekiz yaşını doldurmamış olanların birinci fıkrada belirtilen maksatlarla tedarik edilmeleri, kaçırılmaları, bir yerden diğer bir yere götürülmeleri veya sevk edilmeleri veya barındırılmaları hallerinde suça ait araç fiillerden hiçbirine başvurulmuş olmasa da faile birinci fıkrada belirtilen cezalar verilir. İnsan ticareti suçu Türkiye’nin bir ilinden başka bir iline yukarıda saydığımız amaçlarla getirilip kullanılan insanlar üzerinde işlenebilir. Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin konuya ilişkin “Sanığın suç tarihinde 15 yaşından küçük mağdurları ikna edip hırsızlık yaptırmak amacıyla götürmek isterken, bilet alacağı sırada yakalandığının anlaşılması eyleminin, mağdur sayısınca insan ticareti suçunu oluşturacağı ve delilleri değerlendirme görevinin Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilmelidir.” şeklindeki ifadelere yer verilmiştir.

İnsan Ticareti Suçunda Araç Fiiller Nelerdir?

Burada belirtmek gerekir ki; insan ticareti suçu bazı seçimlik hareketlerle işlenebilen bir suç çeşididir. Ancak söz konusu suçun oluşması sadece seçimlik hareketlerin varlığına bağlı değildir. İnsan ticareti suçunun oluşması için seçimlik hareketlerin yanında bir takım araç fillerin de gerçekleştirilmesi gerekir. Konuyla ilgili olarak Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2017 tarihli bir kararında “Türk Ceza Kanunu'nun 80. maddesinde düzenlenen insan ticareti suçunun oluşabilmesi için failin mağdura yönelik olarak "tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulamak, nüfuzu kötüye kullanmak, kandırmak veya üzerindeki denetim olanaklarından veya çaresizliğinden yararlanarak rızasını elde etmek" biçiminde bir harekette bulunması ve bu hareketleri yaparken veya yaptıktan sonra mağduru ülkeye sokması, ülke dışına çıkarması, tedarik etmesi, kaçırması, bir yerden başka bir yere götürmesi, sevk etmesi veya barındırması gerekmektedir. Suçun oluşması için hem araç hareketlerden, hem de amaç hareketlerden en az birisi bir arada bulunmalıdır. Araç hareketler, asıl veya amaç hareketlerden önce veya en geç bu hareketlerle eş zamanlı olarak yapılmalıdır. Böylece öncelikle araç hareketler ile mağdurun iradesi kırılmalı ve görünüşte rızası elde edilmeli daha sonra da bu husustan yararlanarak suçu oluşturan asıl amaç hareketler gerçekleştirilmelidir.” ifadelerine yer verilmiştir.

Türk Ceza Kanunu 80. madde kapsamında insan ticareti suçu ile ilgili olarak bazı araç fiillere yer verilmiştir. Söz konusu bu fiiller; Tehdit, baskı, cebir ya da şiddet, Nüfuzu kötüye kullanmak, Kandırmak, Kişilerin çaresizliğinden yararlanmak, Kişilerin üzerindeki denetim olanaklarından yararlanmak şeklinde sıralanabilir. Söz konusu bu fiillerin gerçekleşmediği durumlarda insan ticareti suçundan bahsedilemez. Konuyla ilgili Yargıtay 8. Ceza dairesi 2010 tarihli bir kararında “İnsan ticareti suçunun oluşması öncelikle mağdurun iradesini etkileyen hareketlerin gerçekleştirilmesine ya da onun zor durumundan istifade edilmesine bağlıdır. Mağdurun önceden Türkiye'ye çok sayıda giriş ve çıkış yaptığı ve Türkiye'de evli kız kardeşi bulunduğu, kardeşinin yanına gitmeyip sanığın yanına geldiği, onunla kalıp fuhuş yaptığı, anlaşmazlığa düşünce ayrılıp otelde kaldığı anlaşıldığı olayda, kandırma unsurunun gerçekleşmediği gözetilmelidir.” şeklindeki ifadelere yer verilmiştir. Yine Yargıtay 18. Ceza Dairesinin çaresizlik durumuna örnek sayılabilecek kararı ise “Dosya kapsamına göre, TCK'nın 80/3. maddesi kapsamında kalmayan ve rızalarıyla fuhuş yapan mağdurlara yönelik olarak sanıkların; tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulamak, nüfuzu kötüye kullanmak, kandırmak veya kişiler üzerindeki denetim olanaklarından veya çaresizliklerinden yaralanarak rızalarını elde etmek suretiyle fuhuş yaptırdıklarına dair mahkumiyetlerine yeterli, kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gibi anılan maddede belirtilen çaresizlik halinde, yeme içme, barınma ve seyahat gibi hayatın devam ettirilmesinde varlığı zorunlu olan konularda yapacak bir şeyi olmayan kimsenin durumunu anlamak gerekli olup, bu nitelikli halin varlığını kabul için, mağdurun üstesinden gelemeyeceği bir çaresizlik ortamında bulunması ve muhtaçlık halinin oluşturduğu bu durumdan yararlanılarak sömürülmesinin gerektiği, mağdurların ülkelerindeki ekonomik zorluklar sebebiyle Türkiye'ye gelerek, para kazanmak amacıyla rızalarıyla fuhuşa yönelmelerinde sanıkların, mağdurların çaresizliklerinden yararlanarak rızalarını elde etmelerinden söz edilemeyeceği hususu dikkate alındığında, unsurları oluşmayan suçtan sanıkların mahkumiyetine karar verilmesi bozma nedenidir.” şeklinde açıklanmıştır.

İnsan Ticareti Suçunda Asıl Fiiller Nelerdir?

İnsan ticareti suçunun varlığından söz edebilmek için sıraladığımız seçimlik hareketlerden birinin varlığı gerekir. Bu seçimlik hareketler; ülkeye sokma ya da ülkeden çıkarma, tedarik etmek, kaçırmak, bir yerden diğer bir yere götürmek, barındırmak ya da sevk etmek gibi hareketlerdir.

İnsan Ticareti Suçunun Cezası Nedir?

Türk Ceza Kanununun 80. maddesinde yer alan düzenlemelere göre insan ticareti suçunun cezası sekiz yıldan on iki yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adli para cezası olarak belirlenmiştir. Burada vurgulamak gerekir ki; hapis ve adli para cezası birlikte verilir. Söz konusu bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hüküm verilebilir. Öte yandan belirtmek gerekir ki; insan ticareti suçunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkündür. Buna göre; fail tek hareketle birden fazla kişiye karşı suç işlerse tek suçtan cezalandırma yapılır fakat verilecek ceza artırılır.

Mükyen Hukuk Bürosu uzman avukatlarından randevu almak için:

Randevu Al
0216 784 43 20

Diğer Makalelerimiz: