Taksir Nedir?

Taksir Nedir? | Mükyen Hukuk

Öncelikle belirtmek gerekir ki objektif olarak öngörülen itina yükümlülüğünün ihlal edilmesi ile işlenebilen suçlara taksirli suç denir. Burada vurgulamak gerekir ki taksirli suçlar, kasten işlenen suçlarla birlikte, ceza hukukunda iki büyük suç grubundan birini oluşturur. Taksirli suçlarda esas olan suçun kasten işlenmesidir. Ayrıca burada önemle altını çizmek gerekir ki; bir suçun taksirle işlenmesi yalnızca söz konusu kanunda ilgili fiilin suç olarak tanımlandığı durumlarda mümkün olur. Türk Ceza Kanununun 22. Maddesinin 1. fıkrasında taksirle işlenen fiillerin, yalnızca kanunun açıkça belirtildiği durumlarda cezalandırılması ile ilgili düzenleme yer alır. Buna göre taksirle işlenen bir fiilin cezalandırılabilmesi için suçun yasal tanımında bunun açıkça belirtilmiş olması gerekir. Taksir kavramı ile ilgili düzenlemeler Türk Ceza Kanunu 22. Maddesinde yer alır ve ilgili kanun maddesine aşağıda yer verilmiştir.

Türk Ceza Kanunu Madde 22

  1. Taksirle işlenen fiiller, kanunun açıkça belirttiği hallerde cezalandırılır.
  2. Taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir.
  3. Kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi halinde bilinçli taksir vardır; bu halde taksirli suça ilişkin ceza üçte birden yarısına kadar artırılır.
  4. Taksirle işlenen suçtan dolayı verilecek olan ceza failin kusuruna göre belirlenir.
  5. Birden fazla kişinin taksirle işlediği suçlarda, herkes kendi kusurundan dolayı sorumlu olur. Her failin cezası kusuruna göre ayrı ayrı belirlenir.
  6. Taksirli hareket sonucu neden olunan netice, münhasıran failin kişisel ve ailevi durumu bakımından, artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açmışsa ceza verilmez; bilinçli taksir halinde verilecek ceza yarıdan altıda bire kadar indirilebilir.

Daha önce de vurguladığımız gibi bir suçun taksir ile işlenmesi halinde taksirli suç gündeme gelir. Kasten işlenen suçlar açısından fiilin belli bir amaca yönelik olarak işlenmesi, bu suçlar bakımında yapılacak değerlendirme için yeterli görülür. Yalnızca taksirle işlenen suçlarda haksızlığın meydana gelişi açısından fiilin belli bir amaca yönelik olarak gerçekleştirilmesi tek başına yeterli değildir.

Ayrıca burada vurgulamak gerekir ki taksirli suçlarda söz konusu bu davranışın icrası sırasında objektif itina yükümlülüğünün ihlal edilmiş olması da gereklidir. Türk Ceza Kanununun 22. Maddesinin 2. fıkrasında ilgili sonuca sebebiyet veren her davranışın değil, dikkat ve itina yükümlülüğüne aykırılık teşkil eden davranışların taksirli suçlarda tipik eylem hususi durumunu taşıyacağı ile ilgili düzenlemeye yer verilmiştir.

Taksirli suçlardaki haksızlık aşağıda sıralanmış ve açıklanmış olan üç unsurdan oluşur:

  1. Objektif itina yükümlülüğünün icraai bir davranışla ihlal edilmesi halinde: Türk Ceza Kanununun 22. Maddesinin 2. fıkrasında taksirli hareket, dikkat ve itina yükümlülüğüne aykırılık teşkil edecek şekilde hareket etmek olarak belirlenmiştir.
  2. Özene aykırı davranışın sonuca sebebiyet vermesi halinde: Söz konusu taksirli suçun meydana gelmesi bakımından objektif dikkat ve itina yükümlülüğünün ihlal edilmesi daha önce de vurguladığımız gibi yeterli değildir. Söz konusu bu duruma ek olarak bir neticenin gerçekleşmesinin arandığı hallerde taksirli suça ilişkin kanuni tanımdaki sonucun gerçekleşmesi gerekir.
  3. Neticenin faile isnat edilebilirliği hali: Taksirli suçlarda söz konusu suçun sonucu, dikkat ve itina yükümlülüğünün ihlalinin bir neticesi olarak meydana gelmelidir. Gerçekleşen netice ile failin itina yükümlülüğünün ihlali arasında ise nedensellik bağları mevcut olmalıdır. Eğer söz konusu bu bağ mevcut değilse ya da netice dikkat ve itina yükümlülüğünün ihlali sonucu olarak gerçekleşmemiş ise, söz konusu bu halde taksirli suçtan söz edilemez.

Taksirli Suçlarda Kusur ve Hukuka Aykırılık Nedir?

Öncelikle belirtmek gerekir ki kişinin işlediği haksızlık teşkil eden fiilden dolayı kınanması gerektiği mevzusundaki yargı taksirle işlenen suçlar açısından kusur olarak ifade edilir. Söz konusu bu halde dikkat ve itina yükümlülüğüne aykırı hareket etmek şeklinde taksirli bir haksızlığı gerçekleştiren şahıs, bu yolla bir fiili işlemesi nedeniyle kınanabilmesi durumunda cezalandırılır.

Burada vurgulamak gerekir ki taksirli suçlar açısından da kasıtlı suçlar şeklinde kusur yargısında bulunulabilmesi açısından aranan ilk unsur, söz konusu failin akli sağlığı ve yaşına bağlı olan kusur kabiliyetidir. Buna göre, altını çizmek gerekir ki kusur kabiliyeti olmayan bir kişi, taksir alanında da kusurlu hareket edemez. Ancak kusur kabiliyeti olmayan bir kimse belli şartlar altında, objektif itina yükümlülüğüne aykırı hareket edebilir. Bu açıdan kusur kabiliyeti olmayan kişilere güvenlik tedbiri uygulanabilir.

Taksirli Suçlar Nelerdir?

Taksirli suçların en öne çıkan temek örneklerinden bazıları aşağıda sıralanmıştır:

  1. Taksirle öldürme suçu (Türk Ceza Kanunu Madde 85),
  2. Taksirle yaralama (Türk Ceza Kanunu Madde 89),
  3. Taksirli iflas (Türk Ceza Kanunu Madde 162),
  4. Genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması (Türk Ceza Kanunu Madde 171),
  5. Atom enerjisi ile patlamaya sebebiyet verme (Türk Ceza Kanunu Madde 173),
  6. Trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma (Türk Ceza Kanunu Madde 180),
  7. Çevrenin taksirle kirletilmesi (Türk Ceza Kanunu Madde 182),
  8. Devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin detayları izahat (Türk Ceza Kanunu Madde 329),
  9. Yasaklanan detayları izahat (Türk Ceza Kanunu Madde 336),
  10. Taksir sonucu casusluk fiillerinin işlenmesi (Türk Ceza Kanunu Madde 338)

Mükyen Hukuk Bürosu uzman avukatlarından randevu almak için:

Randevu Al
0216 784 43 20

Diğer Makalelerimiz: