Tefecilik Yapma Suçu ve Cezası Nedir?

Anasayfa » Faaliyet Alanlarımız » Ceza Hukuku » Tefecilik Yapma Suçu ve Cezası Nedir?

Tefecilik Yapma Suçu ve Cezası Nedir? | Mükyen Hukuk

Türk Ceza Kanunu 241. maddede yer alan düzenlemelere göre tefecilik suçu; kazanç elde etmek amacıyla bir kişiye “doğrudan ödünç para vermek”, “senet kırdırmak” ya da “kredi kartı kullanarak pos cihazından para çekmek” şekilleriyle oluşan ekonomik bir suçtur.

Türk Ceza Kanunu’nda “Ekonomi, Sanayi ve Ticarete İlişkin Suçlar” bölümünde düzenlenen tefecilik yapma suçunun suç olarak tanımlanmasının sebebi; hem ekonomik olarak sıkıntı içinde olan bireylerin hem de mali finansmana ihtiyacı olan genel ekonomik hayatın tefecilik yoluyla sömürülmesini engellemektir.

Tefecilik suçu aşağıda tanımlanan 3 farklı şekilde işlenebilir. Bu şekiller;

  • Doğrudan Ödünç Para Verme Yoluyla Tefecilik Suçu: Sonraki bir tarihte faizli bir şekilde geri ödenmek üzere bir kimseye kazanç sağlamak için doğrudan ödünç para verme yoluyla işlenir.
  • Senet veya Çek Kırdırma Suretiyle Tefecilik Suçu: Daha ileri tarihli bir senedi veya çeki vadesinden önce belli bir iskonto uygulamak suretiyle kazanç elde etme amacıyla kırdırmaktır.
  • Pos Cihazı Tefeciliği: Kazanç sağlamak amacıyla kredi kartıyla pos cihazından para çekerek belli bir meblağı komisyon olarak alma pos tefeciliği suçunun işlenme şeklidir.

Tefecilik Suçunun Unsurları Nelerdir?

Tefecilik Suçunun Konusu Nedir?

Kişiler arasında ödünç olarak alınıp verilen her şey tefecilik suçunun konusunu oluşturmaz. Tefecilik suçunun maddi konusu paradır. Söz konusu olan paranın Türk Lirası ya da Dolar, Euro vb. gibi döviz cinsinden olmasının bir önemi yoktur. Örnek olarak; bir kişi 10.000 dolar ya da sterlini karşılığında para kazanç elde etmeyi amaçlayarak ödünç verip 12.000 dolar, sterlin ya da çek-senet şeklinde geri aldığında tefecilik suçu meydana gelmiş olur. Burada özellikle belirtmemiz gerekir ki; takı, altın, gümüş ve benzeri maddi değeri yüksek değerli madenler tefecilik suçunun kapsamı dışında kalır. Ancak, uygulama sırasında bazı sarraf ve kuyumcular altın satış işlemi yapıyormuş gibi göstererek karşılığında senet ve çek alıp, gerçekte satmadığı altını fatura yaparak daha sonra da sanki söz konusu altını ikinci el olarak alıyormuş gibi aynı kişiden satın almaktadır. Bu durumda gerçek bir altın alışverişi gerçekleşmemiştir bu nedenle bu tip bir durumda da tefecilik suçu meydana gelmiş olur.

Tefecilik Suçunda Kazanç Nedir?

Fiili işleyen kişinin kazanç sağlamak amacıyla hareket etmesi tefecilik suçunun oluşması için gereklidir. Ancak kazancın fiilen elde edilmiş olması suçun tamamlanması için şart değildir. Burada suç tamamlanmamış olsa dahi, tefecilik yapma suçunun konusu olan paranın kazanç elde etmek maksadıyla başka birisine ödünç verilmesi gerçekleşmişse tefecilik suçunun unsurları oluşmuş olur. Ödünç verme işlemi gerçekleştikten sonra faizli geri ödemesi ya da başka bir malvarlığı değeri ile geri ödemesi yapılmamış olsa dahi suç için yeterli unsur oluşmuştur.

Tefecilik Suçunda Hareket Unsuru Nedir?

Bugün yürürlükte olan Yargıtay uygulamasına göre; tefecilik suçunun oluşması için yalnızca bir kişiye kazanç sağlamak maksadıyla ödünç para verilmesi yeterli görülmektedir. Birden fazla kişiye kazanç sağlamak maksadıyla para verilmesi halinde ise Türk Ceza Kanunu 43. maddede tanımlanan “zincirleme suç” hükümleri uygulanarak yargılama yapılır ve faile belli oranlarda artırılarak ceza verilir.

Belirli bir kar ya da kazanç elde etmek amacıyla bir başkasına ödünç para verme işlemi tefecilik suçunun hareket unsurudur. Söz konusu suçun oluşması için ilk olarak ödünç verme işlemi yapmak üzere kanunen yetkili kurum ve kuruluşlardan izin alınmamış olmalı ya da verilen iznin iptali söz konusu iken eylemi gerçekleştirmek gereklidir. Yetkili organlardan izin alınarak faiz karşılığında ödünç para verilmesi fiili suç olmayacaktır. Suç unsurunun oluşması için söz konusu failin ödünç olarak vereceği parayı sonucunda kar elde etmek amacıyla vermiş olması gerekir. Paraya ihtiyacı olan bir kişiye yardım etmek amacıyla maddi destekte bulunup bir süre sonra bu paranın geri alınması durumunda suç oluşmaz.

Tefecilik Suçunun Mağduru Kimdir?

Aslına bakılacak olursa tefecilik suçu iki tarafı olan bir karşılaşma suçudur. Söz konusu suçun fiili işlenirken bir taraf kar elde etmek amacıyla ödünç para verirken diğer taraf da ödünç parayı alan kişi olur. Ancak suç politikası sebebiyle kanun; ödünç parayı alan kişiyi cezalandırmaz. Yargıtay uygulamasında; faiz karşılığında ödünç para alan kişi söz konusu tefecilik suçunun mağduru konumuna gelir. Tefecilik suçu mağduru şikayetçi sıfatıyla ceza davasına müdahil olabilmektedir.

Kredi Kartı Kullanarak Pos Cihazı Tefeciliği Suçu Nedir?

Günlük ticari hayatta bizlerin de en çok kullandığı ödeme aracı pos cihazlarıdır. Karşılıklı alış-veriş sırasında elektronik para aktarım aracı olarak kullanılan pos makineleri uygulamada tefecilik suçuna aracılık edebilirler. Uygulamada kar sağlamak amacıyla ödünç para vererek tefecilik yapan kişi; paraya ihtiyacı olan kişiye belli bir parayı borç olarak verir, parayı alan kişi ile önceden yaptığı anlaşma çerçevesinde kazanç olarak elde etmeyi amaçladığı miktarı da bu borç paranın üstüne ekleyerek pos cihazından çeker. Bu durumda parayı alan kişi kendi nakit para ihtiyacını karşılarken, kredi kartını kullanarak pos cihazından fazla para çeken tefeci amaçladığı kazancı elde etmiş olur. Yargıtay’da yapılan tanımlamasıyla anlattığımız şekilde gerçekleşen tefecilik suçuna “pos cihazı tefeciliği” denir.

Tefecilik Suçunun Cezası Nedir?

“Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi, iki yıldan altı yıla kadar hapis ve beşyüz günden beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.” (TCK madde 241/1)

“Suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde verilecek ceza bir kat artırılır.” (TCK madde 241/2)

Yukarıda verilen Türk Ceza Kanunu 241. maddenin fıkralarına göre tefecilik suçunun cezası 2 ila 5 yıla kadar hapis ve 5000 güne kadar adli para cezasıdır. Bu maddelerse söz konusu suçun cezası hem hapis cezasının hem de adli para cezasının birlikte uygulanması şeklinde düzenlenmiştir. Bu demektir ki; yapılan yargılama sonucunda fail hem hapis cezası hem de işlediği suçun ağırlığına göre miktarı belirlenmek üzere adli para cezasının uygulanması ile ilgili hüküm verilir.

Türk Ceza Kanunu 242. maddeye göre ise; eğer tefecilik suçunun işlenmesi sonucunda yararına haksız menfaat sağlananlar tüzel kişilerse bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hüküm verilir.

Tefecilik Suçu Nasıl İspat Edilir?

Tefecilik suçunu ispat için ilk olarak normal hayatta fail ve mağdur arasında para alışverişi dışında başka türlü bir ilişki var mı yok mu belirlemek gerekir. Buna göre suçun faili ile mağduru arasında yakın akrabalık ilişkisi var mı, uzun yıllara dayanan arkadaşlık ilişkisi var mı ya da komşuluk ilişkisi var mı araştırılmalıdır.

Tefecilik suçunda faile ait olan işyerinde başka kişiler tarafından imzalanmış çek ya da senet bulunursa; faile söz konusu çek ve senetleri neden bulundurduğu araştırılır. Bu çekler ve senetler üzerinde ismi, imzası bulunan kişilerden beyanları alınır ve gerekli durumda ilgili vergi dairesine başvurularak vergi inceleme raporu talep edilir.

Tefecilik Suçunda Şikayet Süresi Nedir?

Tefecilik suçu savcılık tarafından resen soruşturulup kamu davası açılan suçlardandır. Söz konusu suç takibi şikayete bağlı suçlardan olmadığı için ortada bir şikayet bulunmasa dahi savcılık tarafından fark edildiğinde soruşturma başlatılır.

Mükyen Hukuk Bürosu uzman avukatlarından randevu almak için:

Randevu Al
0216 784 43 20

Diğer Makalelerimiz: