Zilyetliğin Gaspı İade Davası Nedir?

Anasayfa » Faaliyet Alanlarımız » Eşya Hukuku » Zilyetliğin Gaspı İade Davası Nedir?

Zilyetliğin Gaspı İade Davası Nedir? | Mükyen Hukuk

Zilyetlik Nedir?

Öncelikle kavramın tanımından başlamak gerekirse; Türk Medeni Kanunu 973. maddede zilyetlik bir şey üzerinde fiili hakimiyet olarak şeklinde tanımlanmış ve “Bir şey üzerinde fiilî hâkimiyeti bulunan kimse onun zilyedidir. Taşınmaz üzerindeki irtifak haklarında ve taşınmaz yüklerinde hakkın fiilen kullanılması zilyetlik sayılır.” şeklindeki ifadelere yer verilmiştir. Bu bağlamda zilyetlik kavramı için herhangi şeyi fiilen el altında bulundurma zorunlu bir unsur olarak belirtilmemiştir.

Zilyetlik kavramında bir diğer önemli husus ise iradedir. İlgili kişi, eline geçirdiği söz konusu malda zilyet olma iradesine sahip olduğu halde fiili hakimiyeti ele geçirmiş ve böylelikle zilyet olmuş olur. Söz konusu bu halde bir malın mirasçıları açısından farklı bir hal söz konusu olur. Kanuni çerçevede bir malın mirasçıları söz konusu mirasın açıldığını bilmeseler de ölen kişinin mallarının zilyetliğini kazanmış olurlar.

Ayrıca burada vurgulamak gerekir ki zilyetliğin kazanımı temelde hukuki bir ilişkiye dayandığı gibi hırsızlık gibi bazı olaylar sonucunda da elde edilebilir. Bu bağlamda denilebilir ki; herhangi bir kişi bir kere zilyet olduktan sonra başka bir kimse bu malı zilyetlik iradesi ile ele geçirmediği sürece iradeye ve fiili hakimiyete bakılmaksızın zilyet olarak kabul edilir. Bu bağlamda; herhangi bir malın zilyedi, fiili hakimiyetinden vazgeçmeden söz konusu bu malı bir hak kurmak için ya da yalnızca kendi lehine bu hakimiyeti kullanabilmesi için başkasının iktidarına bırakmış ise fiilen söz konusu malı ele geçiren kişi bu malı kendisinin iktidarına bırakan kişinin hakimiyetini kabullendiği sürece ve bunu inkar etmedikçe malı elinden çıkaranın zilyetliği sona ermez. Ancak burada vurgulamak gerekir ki; söz konusu bu kişiler malı kendisine bırakanın hakimiyetini tanımaz ve reddederlerse, bundan itibaren malı kendilerine veren kişilerin zilyetliğini ortadan kalkmış olur. Söz konusu bu durum için ise mülkiyetin mutlaka haklı olması gerekmez. Buna göre önemle altını çizmek gerekir ki mülkiyet sahibi olmak ve zilyetlik kavramları birbirinden ayrıdır.

Zilyetliğin İadesi Davası Nedir?

Öncelikle belirtmek gerekir ki zilyetliğin gaspı iadesi davası ile zilyet olan kişi gasp edilen malın kendisine iade edilmesini talep edebilir. Söz konusu bu davada; davacı olan kişinin haksız zilyet olması ya da davalının gasp eyleminde haklı olmasının bir önemi ve etkisi yoktur. Bu durumun nedeni ise söz konusu bu davada amaç hak sahipliğinin korunması değil, zilyetliğin korunmasıdır. Bu nedenle de malı gasp eden kişinin, ilgili bu malı davacıya iade etmesi gerekmektedir. Fakat burada önemle vurgulamak gerekir ki; açılan söz konusu bu davada davalı sıfatında olan malı gasp eden kişi, ilgili malı gasp etmesini gerektirecek üstün bir hakka sahip olduğunu ispat ederek malı geri vermekten kaçınabilir. Öte yandan burada vurgulamak gerekir ki; zilyetliğin iadesi davasında davalı olan kişinin kusuru aranmaz. Söz konusu bu dava gasp edene karşı açılabileceği gibi gasp edenin mirasçılarına karşı da açılabilir.

Tazminat Davası Nedir?

Burada belirtmek gerekir ki; zilyetliği gasp edilen kişi, zilyetliğin iadesi davası ile birlikte tazminat talep edebileceği gibi ayrı bir dava açarak da tazminat talep edebilir. Ancak burada vurgulamak gerekir ki tazminat davasının zilyetliğin iadesi davasından ayrı şekilde açılması için tazminat hukuku ve haksız fiil kavramının şartları gereği gasp eden kişinin kusurlu olması gerekir. Diğer bir deyişle kusurlu olmayan gasp eden kişi aleyhine tazminata hükmedilemez.

Mükyen Hukuk Bürosu uzman avukatlarından randevu almak için:

Randevu Al
0216 784 43 20