Bölge İdare Mahkemesi Nedir?

Anasayfa » Faaliyet Alanlarımız » İdare Hukuku » Bölge İdare Mahkemesi Nedir?

Bölge İdare Mahkemesi Nedir? | Mükyen Hukuk

Vergi ve idare mahkemeleri kararlarına karşı yapılan istinaf başvurularını inceleyerek söz konusu uyuşmazlık hakkında karar veren asıl derece mahkeme Bölge İdare Mahkemesidir. 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkındaki Kanun 1. maddesine göre; idari yargı kararlarında genel görevli üst mahkemesi (asıl mahkeme) bölge idare mahkemesidir. Bu sebepten ötürü bölge idare mahkemesine İstinaf Mahkemesi de denir.

Temel görevi istinaf başvurularının incelemesini yapmak olan Bölge İdare Mahkemeleri bu görevlerine ek olarak 2576 Sayılı Bölge İdare Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkındaki Kanun ve başka özel kanunlarla belirlenmiş olan görevleri de yerine getirir. 2576 Sayılı Bölge İdare Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkındaki Kanun 2. maddesinin 3. fıkrasına göre ise Bölge İdare Mahkemesinin yargı çevresinin belirlenmesi ya da değiştirilmesine Hakimler Savcılar Kurulu karar vermektedir.

İdari davalara bakmakla görevli olan mahkemeler aşağıda dereceleriyle sıralanmıştır;

  • İdare Mahkemesi (İlk derece mahkemesi)
  • Vergi Mahkemesi (İlk derece mahkemesi)
  • Bölge İdare Mahkemesi (İstinaf mahkemesi)
  • Danıştay (Bazı idari davalar ve temyiz mahkemesi için ilk derece mahkemesi)

Bölge İdare Mahkemesinin Görevleri Nelerdir?

2576 Sayılı Bölge İdare Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkındaki Kanunun 3/A maddesine göre; Bölge İdare Mahkemesinin görevleri;

  • İstinaf başvurularını inceleyip karar vermek,
  • İdare ve Vergi mahkemeleri arasında meydana gelen görev ve yetki uyuşmazlıklarını hakkında karar vermek,
  • Özel ve diğer kanunlarla Bölge İdare Mahkemesine verilmiş olan görevleri yerine getirmek.

Bölge İdare Mahkemelerinin Yargılama Usulü Nasıldır?

İdari Yargılama Usulü Kanunu 1. maddenin 2. fıkrasına göre; Bölge İdare Mahkemeleri kural olarak yazılı yargılama usulü çerçevesinde istinaf incelemesi ve yargılama yapar. İdari yargılama genel anlamda incelenen evrak üzerinden yapılır. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu 20 maddenin 1. fıkrasına göre; söz konusu idari davanın açılmasının ardından, Bölge İdare Mahkemesi ilgili dava ile ilişkili gördüğü her tür bilgi ve belgeyi davanın taraflarının istemi olmasa dahi kendiliğinden ilgili yerlerden ya da taraflardan talep edebilir.

Yargılamalar evrak üzerinden yapıldığı için, Bölge İdare Mahkemelerinde tanık/şahit dinlenmesi ya da ifade alınması gibi yöntemlere başvurulmaz. Fakat, dava ile ilgili tüm bilgi ve belgelerin toplanmasının ardından keşif ve bilirkişi incelemesi yapılabilir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu 20. maddenin 6. fıkrasına göre; istinaf kanun yolu incelemelerinde Bölge İdare Mahkemeleri, söz konusu davanın karara bağlanması için gerekli olan bilgi ve belgeleri, ek süre istemlerini ara kararlarını daire başkanı, mahkeme başkanı ya da dosyanın havale edildiği üye tek başına karar alarak da verebilir. İlgili dava dosyasındaki tüm eksikler tamamlandıktan sonra Bölge İdare Mahkemesi üç kişiden oluşan heyet ile nihai kararını verir.

Bölge İdare Mahkemesine İstinaf Başvurusu ve İncelemesi Nasıl Yapılır?

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu 45.  maddeye göre; Bölge İdare Mahkemesine yapılan istinaf başvurusu ve incelemesi ile ilgili usul kuralları aşağıda verilmiştir;

  • İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararlara karşı, başka kanunlarda öngörülmüş olan farklı bir kanun yolu var olsa dahi, söz konusu mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine kararın tebliğ edilmesinden sonra otuz gün içerisinde istinaf başvurusu yapılabilir. Fakat burada belirtmek gerekir ki; İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilmiş olan konusu beş bin Türk Lirasını geçmeyen vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkındaki kararlar kesindir ve söz konusu bu kararlara karşı istinaf başvurusu yapılamaz.
  • İstinaf yolu, temyiz yolunun usul ve şekillerine tabidir. Buna göre; istinaf başvurularına konu olan kararlara karşı başvurulan kanun yolundaki dilekçelerde yer alan hitap ve isteklere bağlı olmadan söz konusu dosyalar bölge idare mahkemesine iletilir.
  • Yapılan inceleme sonucunda Bölge İdare Mahkemesi ilk derece mahkeme tarafından verilmiş olan kararı uygun bulursa söz konusu istinaf başvurusu Bölge İdare Mahkemesi tarafından reddedilir. Söz konusu kararda yer alan maddi yanlışların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeler yapılarak aynı karar Bölge İdare Mahkemesi tarafından verilir.
  • İlk derece mahkemesi tarafından verilmiş olan karar Bölge İdare Mahkemesi tarafından hukuka uygun bulunmadığı durumda Bölge İdare Mahkemesi istinaf başvurusunu kabul eder ve ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu kararın kaldırılmasına karar verir. Bu durumda, Bölge İdare Mahkemesi söz konusu işin esası hakkında yeniden karar verir.
  • İlk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılmış olan istinaf başvurusu Bölge İdare Mahkemesi tarafından haklı bulunmuş ise, söz konusu davaya görevsiz, yetkisiz mahkeme ya da reddedilmiş ya da yasaklanmış halim tarafından bakılmış ise istinaf başvurusu kabul edilir ve ilk derece mahkemesinin ilgili kararı kaldırılarak dosya ilgili mahkemeye yeniden gönderilir. Bu fıkra uyarınca Bölge İdare Mahkemesinin verdiği kararlar kesindir.
  • 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu 46.  maddeye göre; Bölge İdare Mahkemesinin temyize açık olmayan kararları kesinlik arz eder. Söz konusu bu kararlar dava dosyası ile birlikte kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilir ve ilk derece mahkemesi ilgili kararı yedi gün içinde tebliğe çıkar.
  • Aynı davanın istinaf başvurusu yoluyla Bölge İdare Mahkemesinde incelenmesinde, söz konusu istinaf başvurusuna konu olan kararı veren hakim katılamaz. Burada belirtmek gerekir ki; ivedi yargılama usulüne tabi olan davalarda istinaf yoluna başvurulamaz.

Bölge İdare Mahkemesinde Yürütmenin Durdurulması Kararı Nedir?

Tedbir mahiyeti taşıyan yürütmenin durdurulması kararı, idari işlemin iptal davasının en önemli unsurudur. Aleyhine iptal davası açılan söz konusu işlemin idare tarafından davanın sonuca ermesi beklenmeden uygulanması halinde kişilerin zarara uğramasının önüne geçmek amacıyla verilen geçici nitelikteki karar yürütmenin durdurulması kararıdır.

İdari Yargılama Usulü Kanunu 27. maddeye göre; bölge idare mahkemesine yapılan istinaf başvurusu söz konusu işlemin yürütülmesini kendiliğinden durdurmaz. Söz konusu yürütmenin durdurulması davacı tarafından talep edilmelidir. Yürütmenin durdurulması kararı için mevcut dava dosyaları öncelikle incelenir ve karar varılır.

İdari Yargılama Usulü Kanunu 27. maddeye göre; yürütmenin durdurulması kararı için kanun aşağıda verilen iki şartın bir arada gerçekleşmesini öngörür. Bu şartlar;

  • Söz konusu idari işlemin uygulanması durumunda tazmin edilmesi zor ya da olanaksız olan zararların ortaya çıkacak olması,
  • Söz konusu idari işlemin açık şekilde hukuka aykırılık teşkil etmesi.

Yukarıda vermiş olduğumuz iki şartın bir arada gerçekleşmesi durumunda dava edilen idarenin savunması alındıktan ya da savunma süresi dolduktan sonra, mahkeme tarafından gerekçeli olarak yürütmenin durdurulması kararı verilebilir.

Mükyen Hukuk Bürosu uzman avukatlarından randevu almak için:

Randevu Al
0216 784 43 20