Başkasının Arsasına Yapılan İnşaat için Ne Yapılmalı?

Anasayfa » Faaliyet Alanlarımız » İnşaat Hukuku » Başkasının Arsasına Yapılan İnşaat için Ne Yapılmalı?

Başkasının Arsasına Yapılan İnşaat için Ne Yapılmalı? | Mükyen Hukuk

Öncelikle belirtmek gerekir ki; Eşya Hukukunun temel ilkelerinden biri “Üst, alta tabidir.” şeklinde bilinen, kalıcı olmak amaçlı inşa edilen yapıların arazinin mülkiyetine ve onun mukadderatına tabi olması anlayışıdır. Bu bağlamda, kural olarak, herhangi bir taşınmazın maliki ile taşınmaz üzerine yapılan binanın maliki aynı kişi olur. Fakat kanun koyucu tarafından söz konusu bu ilkenin istisnaları olan üst hakkı vb. gibi durumlar da düzenlenmiştir. Söz konusu bu ilkeden hareketle, herhangi bir kişinin taşınmazı üzerine bilerek ya da bilmeyerek bir başka kimsenin inşaat yapması durumunda, haksız bir inşaatın varlığı söz konusu olur. Kanun koyucu tarafından başkasının arsasına inşaat yapılması sonucunda ortaya çıkacak ihtilafların çözümü için 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda çeşitli düzenlemelere yer verilmiştir.

Türk Medeni Kanunu 722. Maddesinde konuyla ilgili olarak “Bir kimse kendi arazisindeki yapıda başkasının malzemesini ya da başkasının arazisindeki yapıda kendisinin veya bir başkasının malzemesini kullanırsa, bu malzeme arazinin bütünleyici parçası olur.” ifadesine yer verilmiştir. Söz konusu kanun hükmü ile arazi ve bina mülkiyetinin mukadderatını ortaklaştırmıştır. İlgili kanun maddesi ile bina yapımında kullanılan malzemelerin mülkiyeti de devrolmuş olur. Türk Medeni Kanunu 722. maddesinin 2. fıkrasında rızası olmadan malzemeleri kullanılan kişiyi de koruma altına alınmıştır. İlgili kanun maddesinde “Ancak, sahibinin rızası olmaksızın kullanılmış olan malzemenin sökülmesi aşırı zarara yol açmayacaksa, malzeme sahibi, gideri yapıyı yaptırana ait olmak üzere bunların sökülüp kendisine verilmesini isteyebilir.” ifadelerine yer verilerek rızası olmadan malzemesi kullanılan kişiye malzemelerini geri alma imkanı verilmiştir. Rızası olmadan malzemesi kullanılan kişinin malzemelerini geri alması ile arazi maliki arazisinin eski haline dönmesi sonucuna ulaşır. Kanun koyucu söz konusu bu sonuca ulaşmak için yalnızca malzeme sahibinin malzemelerini geri alma isteğinin yönetilmesini beklemez ve arazi malikine de Türk Medeni Kanunu 722. maddesinin 3. fıkrasında da düzenlenen “Aynı koşullar altında arazinin maliki de, rızası olmaksızın yapılan yapıda kullanılan malzemenin, gideri yapıyı yaptırana ait olmak üzere sökülüp kaldırılmasını isteyebilir.” hükmüne yer vererek söz konusu arazinin eski haline getirilme imkanını tanır.

Ancak burada vurgulamak gerekir ki; kanun koyucu, malzemelerin sökülüp kaldırılmasını belirli bazı şartlara bağlamıştır. Söz konusu bu şartlar her zaman gerçekleşmeyebilir. Söz konusu bu durumda ise zarar gören kişilerin zararlarının tazmin edilmesi gündeme gelir. Türk Medeni Kanunu 723. maddesinde söz konusu zararı tazmin edilecek kişiler ve tazmin edilme koşulları ile ilgili düzenlemeler yer alır. İlgili maddenin ilk fıkrasında “Malzeme sökülüp alınmazsa arazi maliki, malzeme sahibine uygun bir tazminat ödemekle yükümlüdür.” şeklindeki ifadeye yer verilmiştir ve bu madde ile malzeme sahibinin zararının tazmini imkanı tanınmıştır. Buna ek olarak kanun koyucu malzeme sahibine, geri alma veya zarar tazmini dışında bir başka imkan daha tanımıştır. Söz konusu bu imkan; malzeme sahibinin arazi maliki olabilmesidir. Konu ile ilgili Türk Medeni Kanunu 724. maddesinde “Yapının değeri açıkça arazinin değerinden fazlaysa, iyiniyetli taraf uygun bir bedel karşılığında yapının ve arazinin tamamının veya yeterli bir kısmının mülkiyetinin malzeme sahibine verilmesini isteyebilir.” şeklindeki ifadeler ile malzeme sahibinin arazi ve yapının mülkiyetini elde etmesi için ön koşul olarak; yapının değerinin arazinin değerinden fazla olması ve malzeme sahibinin iyi niyetli olması aranır.

Mükyen Hukuk Bürosu uzman avukatlarından randevu almak için:

Randevu Al
0216 784 43 20