Senedin Bedelsizliği Davası Nedir?

Anasayfa » Faaliyet Alanlarımız » Kıymetli Evrak Hukuku » Senedin Bedelsizliği Davası Nedir?

Senedin Bedelsizliği Davası Nedir? | Mükyen Hukuk

Öncelikle belirtmemiz gerekir ki bedelsizlik kavramı Türk Ticaret Hukukunda düzenlenmemiş ve uygulama esnasında yaşanan somut olaylar sonucu ortaya çıkmış olan bir kavramdır. Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiş olan iptal davası ise kambiyo senetlerinin zayi olması durumu için düzenlenmiştir. Öte yandan bedelsizlik hali ile kastedilen kişisel bir defi halidir. Söz konusu davadan iptal davası şeklinde bahsedilmesi ise yanlışlığın sonucu olarak karşımıza çıkar. Kıymetli evraklar soyut borç ikrarını içermesi sebebiyle yani kambiyo senedi düzenlenmesine neden olan hukuki ilişkiden bağımsızdır. Bu sebeple söz konusu kambiyo senedinin düzenlenmesine sebep olan temel ilişkinin herhangi bir nedenle sona ermesi ya da hükümsüz olması halinde ilgili senedin iptal edilmesi sonucu ortaya çıkmaz. Söz konusu senet varlığını sürdürmeye devam eder. Ancak burada belirtmek gerekir ki, bu gibi hallerde senet borçlusu olan kişi sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak bedelsizliğe dayalı şekilde menfi tespit davası açabilir. Söz konusu menfi tespit davası dayanağını İcra İflas Kanununun 72. maddesinden alır. İlgili kanun maddesine göre; menfi tespit davası icra takiplerinden önce ya da sonra açılabilir.

Senedin Bedelsiz Kalma Nedenleri Nelerdir?

Aşağıda sıralamış olduğumuz hallerin mevcudiyeti halinde bir kambiyo senedi bedelsiz kalır. Bu haller;

Temel Borç İlişkisinin Geçersiz Olması Halinde

Türk Borçlar Kanunu 27. maddesinde sözleşmelerin kesin hükümsüzlük halleri ile ilgili düzenleme yer alır. İlgili maddede “Kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan sözleşmeler kesin olarak hükümsüzdür. Sözleşmenin içerdiği hükümlerden bir kısmının hükümsüz olması, diğerlerinin geçerliliğini etkilemez. Ancak, bu hükümler olmaksızın sözleşmenin yapılmayacağı açıkça anlaşılırsa, sözleşmenin tamamı kesin olarak hükümsüz olur.” ifadelerine yer verilir. Söz konusu maddede yer alan haller dışında ehliyetsizlik hali de kesin hükümsüzlük sebebi sayılır. Buna göre; söz konusu bu koşullar ile yapılan sözleşmeler hukuki anlamda geçerli sayılmaz ve bu sözleşmelerden kaynaklı olarak ödeme borcu da doğmaz. Bu sebeple söz konusu bu sözleşmeye dayalı şekilde düzenlenmiş olan bir kambiyo senedi de bedelsiz kalır.

Temel Alacağın Sona Ermesi Halinde

Temel alacağın takas ya da kambiyo ilişkisi dışındaki bir hal ile ödenmesi halinde söz konusu senet bedelsiz hale gelmiş olur.

Karşı Edimin Hiç ya da Gereği Gibi İfa Edilmemesi Halinde

Karşı edimin hiç ya da gereği gibi ifa edilmediği hallerde senet borçlusu olan kişi sözleşmeden dönme ya da seçimlik haklarını kullanma hakkına sahip olur. Eğer senet borçlusu olan kişi söz konusu sözleşmeden dönerse ilgili senet tamamen bedelsiz kalır. Bedelden indirim hakkının kullanılması halinde kısmi bedelsizlik gündeme gelir. Senet borçlusu olan kişi ise söz konusu her iki durum için de bedelsizlik iddiasında bulunarak dava açabilir.

İrade Sakatlıkları Halinde

Temel borç ilişkisinin diğer bir deyişle sözleşmesel bir ilişki kurulurken yanılma, korkutma ya da aldatma gibi bir irade sakatlığı hali mevcut ise ilgili sözleşme iptal edilebilir. Sözleşmenin iptal edilmesi halinde ise ilgili senet bedelsizliği kalmış olacağı için borçlu olan kişi tarafından bedelsizlik davası açılabilir.

Gabin Halinde

Temel borç ilişkisinin kurulduğu sırada Borçlar Kanunu 28. maddede yer alan “Bir sözleşmede karşılıklı edimler arasında açık bir oransızlık varsa, bu oransızlık, zarar görenin zor durumda kalmasından veya düşüncesizliğinden ya da deneyimsizliğinden yararlanılmak suretiyle gerçekleştirildiği takdirde, zarar gören, durumun özelliğine göre ya sözleşme ile bağlı olmadığını diğer tarafa bildirerek ediminin geri verilmesini ya da sözleşmeye bağlı kalarak edimler arasındaki oransızlığın giderilmesini isteyebilir. Zarar gören bu hakkını, düşüncesizlik veya deneyimsizliğini öğrendiği; zor durumda kalmada ise, bu durumun ortadan kalktığı tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde sözleşmenin kurulduğu tarihten başlayarak beş yıl içinde kullanabilir.” koşulları altında kurulmuş ise söz konusu senedin bedelsizliği gündeme gelebilir.

Hatır Sened Halinde

Öncelikle belirtmek gerekir ki; hatır senetleri baştan bedelsiz olan senetlerdir. Bu sebeple ilgili hatır senedinin amacı dışında kullanılması halinde bedelsizlik davası gündeme gelebilir.

Senette Bedelsizlik Davasının Tarafları Kimlerdir?

Öncelikle burada belirtmek gerekir ki bedelsizlik iddiası alında kişisel bir defidir ve bu sebepten kaynaklı olarak sadece kambiyo ilişkisinin tarafları olan kişiler arasında ileri sürülebilir. Söz konusu bedelsizlik iddiasının hamile yöneltilebilmesi için hamil olan kişinin söz konusu senedi kötü niyetle iktisap ettiğinin kanıtlanması şarttır. Yargıtay kararında da söz konusu iddianın şahsi defi olduğu belirlenmiştir. Türk Ticaret Kanunu 687. maddenin 1. fıkrasında yer alan “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def'ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğer ki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun…” düzenlediği hükme göre; şahsî def'îlerin kural olarak hamile karşı ileri sürülmesi söz konusu olmayacağı fakat hamil poliçeyi devir alırken bile isteye borçlu olan kişinin zararına olacak şekilde hareket ederse, bu durumda şahsî def'îlerin hamile karşı da ileri sürülebileceği ve anılan bu düzenleme Türk Ticaret Kanunun 818. maddesi göndermesi nedeniyle çekler hakkında da uygulanacağı, davacının davalının dava konusu çeki bedelsiz olduğunu bilerek devraldığını ispat etmesi gerektiği belirlenmiştir.

Bedelsiz Senet İspatı Nasıl Olur?

Burada önemle belirtmek gerekir ki; söz konusu bedelsizlik iddiası sadece senetle ispat edilebilir ve tanıkla ispat yapılamaz. Bu durumda bedelsizlik iddiasında bulunan borçlu kişi söz konusu senedin bedelsiz kaldığını ispat etmek ile yükümlüdür ve bu sebeple ispat yükü borçludadır.

Menfi Tespit İcranın Durdurulması Nedir?

İcra Takibinden Önce Menfi Tespit Davası Nedir?

Senet borçlusu olan kişinin icra takibi işleminden öncesinde menfi tespit davası açabilmesinin şartı hukuki yararının olmasıdır. Yargıtay tarafından bedelsizlik davalarında hukuki yararın var olduğu kabul edilir. Bu durumun sebebi ise borçlu olan kişinin olası bir talip sebebi ile tehdit altında olmasıdır. Bu anlamda kambiyo senetlerine dayalı şekilde yapılan icra takibi işlemlerinde söz konusu borca dayalı şekilde itiraz edilmesi takibi engellemez.

İcra Takibinden Sonra Menfi Tespit Davası Nedir?

Menfi tespit davası icra takibi başlamasının ardından açılmış ise söz konusu dava icra takibini durdurmaz. Ancak borçlu olan tarafın teminat vermesi halinde icra veznesinde olan paranın alacaklı olan kişiye ödenmesi engellenebilir.

Mükyen Hukuk Bürosu uzman avukatlarından randevu almak için:

Randevu Al
0216 784 43 20