Mirastan Mal Kaçırma Nedir?

Anasayfa » Faaliyet Alanlarımız » Miras Hukuku » Mirastan Mal Kaçırma Nedir?

Mirastan Mal Kaçırma Nedir? | Mükyen Hukuk

Bir kişinin mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak amacı ile yaptığı karşılıksız kazandırmaları, satış ya da ölünceye kadar bakma sözleşmesi olarak göstermesi Mirastan mal kaçırma, diğer bir deyişle munis muvazaası olarak bilinir. Burada öncelikle vurgulamak gerekir ki; muris muvazaasının söz konusu olabilmesi için miras bırakan kişinin, mirastan mal kaçırma kastıyla hareket etmesi gerekir. Genel itibariyle muvazaanın söz konusu olduğu hallerde, taraflar arasında yapılan işlemi, üçüncü kişileri aldatmak maksadıyla başka bir sözleşme ile gizlenir. Öte yandan muris muvazaasında ise mirasçılar ya da mirasçılardan bir ya da birkaçı aldatılmak istenir.

Muris Muvazaasının Unsurları Nelerdir?

Muris muvazaası için beş önemli unsur söz konusudur ve bu unsurlar aşağıda açıklanmıştır;

Görünüşte Gerçeğe Uygun Olmayan İşlem Unsuru

Görünüşte gerçeğe uygun olmayan işlemde miras bırakan kişi, diğer tarafla bağış işlemi için anlaşma sağlamış olmasına rağmen tapuda mirasçıları aldatmak için resmi satış sözleşmesi ya da ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapar. Burada belirtmek gerekir ki; muris muvazaasının en sık görülen türü budur ve miras bırakan kişinin taşınmazlarını gerçekte bağışlamak istemesine rağmen tapuda satış olarak göstermesi şeklinde söz konusu olur.

Muvazaa Konusunda Anlaşma Unsuru

Muvazaa konusunda anlaşmada miras bırakan kişi ile diğer taraf görünüşteki işlemin sadece mirasçılardan mal kaçırmak maksadıyla yapıldığı ve bu nedenle gerçekte hüküm ifade etmeyeceği; gerçek işlemin bağışlama olduğu konusunda anlaşmaları halidir.

Gizli Sözleşme Unsuru

Söz konusu gizli sözleşme muris muvazaasında, bağış şeklinde yapılır.

Mirasçıları Aldatmak Amacı Unsuru

Öncelikle belirtmek gerekir ki; aldatılan mirasçının muvazaalı işlemin yapıldığı tarihte mirasçı olup olmadığının burada bir önemi yoktur. İlgili mirasçının muris muvazaası sebebi ile dava açılabilmesi için miras bırakan kişinin işlemi yaptığı tarihte aldatmak istediği bir mirasçısının bulunması ve davacının davanın açıldığı tarihte mirasçı olması gerekli ve yeterlidir.

Mal Kaçırma Amacı Unsuru

Son olarak daha önce de belirttiğimiz gibi muris muvazaasının söz konusu olabilmesi için miras bırakan kişinin asıl maksadının mirasçı ya da mirasçılarından mal kaçırmak olması gerekir.

Muris Muvazaasının Hükümleri Nelerdir?

Burada belirtmek gerekir ki mirastan mal kaçırma dediğimizde karşımıza iki işlem çıkar. Bu işlemlerden ilki tarafların gerçekte yapmak istedikleri fakat bazı sebeplerle gizledikleri bağışlama işlemi iken; ikincisi ise görünüşte yapılan satış ya da ölünceye kadar bakma sözleşmesidir. Türk Borçlar Kanunu’nun 19. Maddesinde; “Bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır.” ifadelerine yer verilmiştir. Bu nedenle görünüşteki satış işlemi, tarafların gerçek iradelerini yansıtmaması sebebiyle geçersiz sayılır. Bu çerçevede görünüşteki satış sözleşmesinin, tarafların gerçek iradelerini yansıtmaması nedeniyle muvazaalı olması durumunda söz konusu bu işleme dayanılarak yapılan tescil de yolsuz tescil olur ve muris muvazaası davalarında yolsuz tescilin iptali edilmesi talep edilir.

Mirastan Mal Kaçırma Davasında Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Süre Nedir?

Muris muvazaası davası herhangi bir zamanaşımı ya da hak düşürücü süreye tabi değildir. Bunun nedeni muris muvazaası davasının temel hak ve özgürlüklerden olan mülkiyet hakkı ile ilişkili olmasıdır. Buna göre; mal kaçırma davasının, miras bırakan kişinin ölümünden sonra her zaman açılması mümkündür. Öte yandan belirtmek gerekir ki muvazaalı şekilde devir yapılmasının miras bırakanın vefat öğrenilmiş olsa da, miras bırakan kişi hayattayken muris muvazaası davası açılamaz.

Mirastan Mal Kaçırma Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme Nedir?

Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.2/I’de yer alan hüküm çerçevesinde muris muvazaası davasında görevli olan mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Muris muvazaası davasında yetkili olan mahkeme ise, davaya konu olan malın tapulu bir taşınmaz olması halinde, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir. Ancak eğer dava konusunun, taşınmaz dışında bir malvarlığı olduğu durumunda ise miras bırakan kişinin son yerleşim yeri mahkemesi davada yetkili mahkemedir.

Mirastan mal kaçırma davası ile ilgili olarak Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin Esas No: 2014/12665 Karar No: 2014/14001 kararında “Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.” ifadelerine yer verilmiştir.

Mükyen Hukuk Bürosu uzman avukatlarından randevu almak için:

Randevu Al
0216 784 43 20