Öz Sermaye Nedir?

Öz Sermaye Nedir? | Mükyen Hukuk

Öncelikle belirtmek gerekir ki öz sermaye aynı zamanda öz kaynak ya da öz varlık olarak da bilinir. Tanımından bahsetmek gerekirse; öz sermaye bir işletme sahibinin ya da sahiplerinin kendi kullanımına ayırdıkları sermaye olarak tanımlanabilir. Söz konusu işletmenin kredi almadığı, piyasa borcunun olmadığı hallerde ilgili şirketin öz sermayesi toplam varlıklara eşit olmuş olur. Bu bağlamda bir şirketin toplam aktif varlıklarından toplam borçlarının çıkarılması ile öz sermaye elde edilir. Öz Sermayeyi oluşturan unsurlar ödenmiş sermaye, sermaye yedekleri, kar yedekleri, geçmiş yıllar kar ve zararları, öz sermaye kalemlerine ait enflasyon farkları ve dönem zararı şeklinde sıralanabilir.

Öz sermaye kavramı ile ilgili Vergi Usul Kanunu 193/4 ve 193/5 maddelerinde “Aktif toplamı ile borçlar arasındaki fark, müteşebbisin işletmeye mevzu varlığını (Öz sermayeyi) teşkil eder.” “Öz sermaye pasif tablosuna kayıt olunur ve bu suretle aktif ve pasif tablolarının toplamları denkleşir. İhtiyatlar ve kar ayrı gösterilseler dahi öz sermayenin cüzüleri sayılırlar.” şeklindeki ifadelere yer verilmiştir. Konuyla ilgili olarak Gelir Vergisi Kanununun 38. maddesinde, bilanço esasına göre yapılan ticari kazancın, söz konusu teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu belirtilmek suretiyle, söz konusu bu dönem zarfında sahip ya da sahipler tarafından; ilgili işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, ilgili işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı hükme bağlanmıştır. İlgili kanun maddesine aşağıda yer verilmiştir.

Gelir Vergisi Kanunu Madde 38

Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet farktır.

Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:

  1. İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir;
  2. İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.

Ticari kazancın bu suretle tesbit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulur.

Yukarıda vermiş olduğumuz bilgiler çerçevesinde burada en önemli nokta Kurumlar Vergisi Kanunu 12. Maddesinde yer alan ve örtülü sermayeye ilişkin getirilen kıstaslardır. İlgili kanun maddesine aşağıda yer verilmiştir.

Kurumlar Vergisi Kanunu 12

  1. Kurumların, ortaklarından veya ortaklarla ilişkili olan kişilerden doğrudan veya dolaylı olarak temin ederek işletmede kullandıkları borçların, hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte kurumun öz sermayesinin üç katını aşan kısmı, ilgili hesap dönemi için örtülü sermaye sayılır.
  2. Yukarıda belirtilen karşılaştırma sırasında, sadece ilişkili şirketlere finansman temin eden kredi şirketlerinden yapılan borçlanmalar hariç olmak üzere, ana faaliyet konusuna uygun olarak faaliyette bulunan ve ortak veya ortakla ilişkili kişi sayılan banka veya benzeri kredi kurumlarından yapılan borçlanmalar % 50 oranında dikkate alınır.
  3. Bu maddenin uygulanmasında;
    • a) Ortakla ilişkili kişi, ortağın doğrudan veya dolaylı olarak en az % 10 oranında ortağı olduğu veya en az bu oranda oy veya kâr payı hakkına sahip olduğu bir kurumu ya da doğrudan veya dolaylı olarak, ortağın veya ortakla ilişkili bu kurumun sermayesinin, oy veya kâr payı hakkına sahip hisselerinin en az % 10’unu elinde bulunduran bir gerçek kişi veya kurumu,
    • b) Öz sermaye, kurumun Vergi Usul Kanunu uyarınca tespit edilmiş hesap dönemi başındaki öz sermayesini, ifade eder.
  4. Kurumların İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında işlem gören hisselerinin edinilmesi durumunda, söz konusu hisse nedeniyle ortak veya ortakla ilişkili kişi sayılanlardan temin edilen borçlanmalarda en az % 10 ortaklık payı aranır.
  5. Yukarıda belirtilen oranlar, borç veren ortaklar ve ortakların ilişkide bulunduğu kişiler için topluca dikkate alınır.
  6. Aşağıda sayılan borçlanmalar örtülü sermaye sayılmaz:
    • a) Kurumların ortaklarının veya ortaklarla ilişkili kişilerin sağladığı gayrinakdî teminatlar karşılığında üçüncü kişilerden yapılan borçlanmalar.
    • b) Kurumların iştiraklerinin, ortaklarının veya ortaklarla ilişkili kişilerin, banka ve finans kurumlarından ya da sermaye piyasalarından temin ederek aynı şartlarla kısmen veya tamamen kullandırdığı borçlanmalar.
    • c) 5411 sayılı Bankacılık Kanununa göre faaliyette bulunan bankalar tarafından yapılan borçlanmalar.
    • ç) 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu kapsamında faaliyet gösteren finansal kiralama şirketleri, 90 sayılı Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamında faaliyet gösteren finansman ve faktoring şirketleri ile ipotek finansman kuruluşlarının bu faaliyetleriyle ilgili olarak ortak veya ortakla ilişkili kişi sayılan bankalardan yaptıkları borçlanmalar.
  7. Örtülü sermaye üzerinden kur farkı hariç, faiz ve benzeri ödemeler veya hesaplanan tutarlar, Gelir ve Kurumlar Vergisi kanunlarının uygulanmasında, gerek borç alan gerekse borç veren nezdinde, örtülü sermaye şartlarının gerçekleştiği hesap döneminin son günü itibarıyla dağıtılmış kâr payı veya dar mükellefler için ana merkeze aktarılan tutar sayılır. Daha önce yapılan vergilendirme işlemleri, tam mükellef kurumlar nezdinde yapılacak düzeltmede örtülü sermayeye ilişkin kur farklarını da kapsayacak şekilde, taraf olan mükellefler nezdinde buna göre düzeltilir. Şu kadar ki, bu düzeltmenin yapılması için örtülü sermaye kullanan kurum adına tarh edilen vergilerin kesinleşmiş ve ödenmiş olması şarttır.

Mükyen Hukuk Bürosu uzman avukatlarından randevu almak için:

Randevu Al
0216 784 43 20