Milletlerarası Özel Hukukta Hak ve Fiil Ehliyeti

Anasayfa » Faaliyet Alanlarımız » Yabancılar Hukuku » Milletlerarası Özel Hukukta Hak ve Fiil Ehliyeti

Yabancılar Hukukunda Nişanlanma | Mükyen Hukuk

Türk Hukukunda Hak ve Fiil Ehliyeti

Kişileri doğrudan ilgilendiren hak ve fiil ehliyeti meselesi Türk hukukunda, Türk Medeni Kanununda düzenlenmiş bulunmaktadır. Madde 8’ e göre;

‘(1) Her insanın hak ehliyeti vardır.

(2) Buna göre bütün insanlar, hukuk düzeninin sınırları içinde, haklara ve borçlara ehil olmada eşittirler.’

Eşitliğin vurgulandığı bu madde Anayasada bulunan; ‘ Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.’ maddesi ile birebir ilişkilidir.

Fiil ehliyeti meselesi de Türk Medeni Kanununun 9. Maddesinde düzenlenmiş bulunmaktadır. Buna göre; ‘ Fiil ehliyetine sahip olan kimse, kendi fiilleriyle hak edinebilir ve borç altına girebilir.’ Hak ve fiil ehliyetinde herkesin eşit olması demek mutlak eşitlik anlamına gelmemektedir. Hayatın akışı içinde bazen bazı kişilerin fiil ehliyeti, ayırt etme gücü, yaş ve kısıtlılık gibi durumlardan dolayı sınırlandırılabilir. Kanun, ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan her ergin kişinin fiil ehliyetine sahip olduğunu söylemektedir. Yaş bakımından yaptığı ayrımda fiil ehliyeti için erginlik yani onsekiz yaşın doldurulması şartını koşmakla beraber evlenmenin kişiyi ergin kılacağını belirtmektedir.

Ergin kılınma için kişinin, onbeş yaşını doldurmuş olması ve kendi isteği ile beraber velisinin de rızasıyla mahkeme kararı gerekmektedir. Fiil ehliyetinin sınırlandırılabileceği son hal ayırt etme gücünden yoksunluk halidir. Kanun ayırt etme gücü bulunmayanların, küçüklerin ve kısıtlıların fiil ehliyetinin olmadığını açıkça belirtmiş bulunmaktadır.

Türk Hukukunda hak ve fiil ehliyeti meselesi bu şekilde düzenlenmiştir. Yabancı açısından hak ve fiil ehliyetinin varlığı kendi milli hukukuna göre mi yoksa Türk hukukuna göre mi bakılacaktır sorusunun cevabını Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun vermektedir.

Yabancının Hak ve Fiil Ehliyeti

Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun madde 9’ a göre; ‘ Hak ve fiil ehliyeti ilgilinin milli hukukuna tabidir.’ demektedir. Milli hukuk, kişinin vatandaşı olduğu ülkenin hukukudur. Yabancının hak ve fiil ehliyetine dair bir uyuşmazlık Türkiye’de meydana geldiğinde kanun gereği bu kişinin milli hukukuna göre çözümlenmesi gerekmektedir. Örneğin kişi kendi milli hukukuna göre evlenebilecek yaşta değil ise Türkiye’de de evlenmesi mümkün olmamalıdır.

İşlem Güvenliği İlkesi

Bununla beraber bir husus daha gündeme gelmektedir. Kişi eğer kendi milli hukukuna göre ehliyetsiz ancak işlemi yaptığı ülke hukukuna göre ehil ise bu durumda ne olacaktır? Bunun cevabı MÖHUK madde 9/2’de verilmiştir;

‘Milli hukukuna göre ehliyetsiz olan bir kişi, işlemin yapıldığı ülke hukukuna göre ehil ise yaptığı hukuki işlemle bağlıdır…’ Burada amaç, işlemi yaptığı ülkede ehil olan yabancının sırf kendi milli hukukuna göre ehil olmaması sebebiyle sorumluluktan kaçamamasıdır. Örneğin Türkiye’de borç altına girmeye ehil 19 yaşında bir yabancı, kendi milli hukukuna göre 21 yaşında fiil ehliyetine sahip kabul ediliyorsa bile bu kişi Türkiye’de bir borç altına girdiğinde işlem güvenliği prensibi gereğince yaptığı hukuki işlem ile bağlı olacaktır. İşlem güvenliği ilkesi, kendi milli hukukuna göre ehliyetsiz olan kişinin, işlemi yaptığı ülke hukukuna göre ehil olması halinde, işlemin ehliyetsizlik sebebiyle geçersizliği iddiasının nazara alınmaması sonucunu doğurmaktadır. Ayrıca işlem güvenliği ilkesi yalnızca Türkiye’de yapılan işlemler bakımından nazara alınmamıştır, yabancı ülkelerde yapılan işlemler bakımından da nazara alınmıştır. İşlem güvenliği ilkesi için gereken şartları; kişinin milli hukukuna göre ehil olmaması, işlemi yaptığı ülke hukukuna göre fiil ehliyetinin olması, işlemin hazırlar arasında yapılması, işlemin karşı tarafının iyiniyetli olması ve yapılan işlemin işlem güvenliği ilkesinin uygulanmasına elverişli olması olarak sayabilmekteyiz.

Maddenin devamında ‘...Aile ve miras hukuku ile başka bir ülkedeki taşınmazlar üzerindeki ayni haklara ilişkin işlemler bu hükmün dışındadır.’ denilmek suretiyle işlem güvenliği ilkesine getirilen istisnai durumlar belirtilmiştir.

Milli Hukuka Göre Kazanılan Erginlik

Yabancının kendi milli hukukuna göre erginlik kazanmış olması ve sonrasında vatandaşlık değiştirmesi durumunda bu kazanımına ne olacağı madde 9/3’te düzenlenmiştir. Buna göre; ‘ Kişinin milli hukukuna göre kazandığı erginlik, vatandaşlığının değişmesi ile sona ermez.’ denilmek suretiyle kazanılmış hakların korunması prensibi gereğince erginliğini koruyacaktır. Örneğin kendi milli hukukuna göre kazanılan rüşt hali, milli hukukun değişmesinden etkilenmeyecek ve kişi reşit kalmaya devam edecektir.

Tüzel Kişiler Bakımından Türk Hukukunda Hak ve Fiil Ehliyeti

Türk hukukunda tüzel kişilerin hak ehliyeti Türk Medeni Kanunu madde 48’de; ‘ Tüzel kişiler, cins, yaş, hısımlık gibi yaradılış gereği insana özgü niteliklere bağlı olanlar dışındaki bütün haklara ve borçlara ehildirler.’ Fiil ehliyetlerinin başlangıcı ise , kanuna ve kuruluş belgelerine göre gerekli organlara sahip olmaları ile başlamaktadır.

Yabancı tüzel kişilerin hak ve fiil ehliyetlerinin hangi hukuka tabi olacağı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun madde 9/4 ve 9/5’ te düzenlenmiştir. Buna göre;

‘Tüzel kişilerin veya kişi veya mal topluluklarının hak ve fiil ehliyetleri, statülerindeki idare merkezi hukukuna tabidir. Ancak fiili idare merkezinin Türkiye’de olması halinde Türk Hukuku uygulanabilir.’

‘Statüsü bulunmayan tüzel kişiler ile tüzel kişiliği bulunmayan kişi veya mal topluluklarının ehliyeti, fiili idare merkezi hukukuna tabidir.’

Mükyen Hukuk Bürosu uzman avukatlarından randevu almak için:

Randevu Al
0216 784 43 20