Tanıma ve Tenfiz

Tanıma ve Tenfiz | Mükyen Hukuk

Tanıma ve Tenfizin Tanımı

Yabancı mahkemelerden alınan kararların Türkiye’de hüküm doğurması ve icra edilebilirliği, kararın Türk Mahkemeleri tarafından tanınması ve tenfiz edilmesine bağlıdır. Tanıma davası, yabancı mahkemeden alınan kararın Türkiye sınırlarında kesin hüküm ve kesin delillerin kabulü bakımından sonuç doğurması anlamına gelmektedir. Tanıma davası icrası gerekmeyen kararlar için açılmaktadır. Örnek olarak yabancı bir ülkeden alınan boşanma kararının tanınması adına bir dava açılmasıdır. Tenfiz davası ise bu kesin hüküm niteliği taşıdığı kabul edilen karar sonucunun icra kabiliyetinin de olması için açılan bir davadır. Buna örnek, verilen boşanma davasındaki nafaka kararının Türkiye sınırlarında icra edilebilmesi için tenfiz davası açılmasıdır.

Tanıma ve Tenfizin Şartları

Tanıma ve tenfizin kabul edilebilmesi için öncelikle bir yabancı mahkeme ilamının mevcudiyeti şarttır. Bu yabancı mahkeme ilamının kesinleşmiş olması gereklidir. Kesinleşmiş olması şartı bakımından kesinleşme için gereken süreler tabiatıyla yabancı mahkemenin hukuk kurallarına göre bakılacaktır. Son şart olarak yabancı mahkeme ilamının hukuk davalarına ilişkin olması gerekmektedir.

Tanıma ve Tenfiz Hukuki Tanımı

Tanıma ve tenfiz Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanununda düzenlenmiştir. MÖHUK madde 58’ de verilen tanıma göre tanıma;

‘Yabancı mahkeme ilamının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilamın tenfiz şartları taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Tanımada 54’üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi uygulanmaz.’

Türk Mahkemelerinin yabancı ilamı tanıyabilmesi için, bu ilamın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespit edilmesi gerekmektedir. 54’üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde ise karşılıklılık esasından bahsedilmektedir. Karşılıklılık esası; kararı veren yabancı mahkemenin bulunduğu ülke ile Türkiye arasında mahkeme kararlarının tenfizi hususunda kanuni, milletlerarası anlaşmalara dayanan veya fiili karşılıklı işlem şartının varlığı gereklidir. Tenfiz için aranan bu şart, tanıma açısından aranmamaktadır.

Tenfiz MÖHUK madde 50’de; ‘Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır.’ diyerek tenfizin tanımını yapmıştır.

Ayrıca 2. Fıkrasında yabancı mahkemelerin ceza ilamlarında yer alan kişisel haklarla ilgili hükümler hakkında da tenfiz kararı istenebilir diye belirtmiştir.

Tanıma ve Tenfiz İçin Aranan Hukuki Şartlar

Tanıma davası için, tenfiz davasında aranan şartların varlığı gereklidir. Buna göre tenfiz için karşılıklı işlem şartı haricinde aranan şartlardan bahsedilmesi gerekmektedir. Tenfiz şartları MÖHUK madde 54’te düzenlenmiş bulunmaktadır. 54. maddenin 1. Fıkrasının (b) bendine göre; ‘İlâmın, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması veya davalının itiraz etmesi şartıyla ilâmın, dava konusu veya taraflarla gerçek bir ilişkisi bulunmadığı hâlde kendisine yetki tanıyan bir devlet mahkemesince verilmiş olmaması.’

Buna göre yabancı mahkeme tarafından verilen ilamın Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması gereklidir. Bunun anlamı yalnızca Türk mahkemelerinin yetkili olduğu bir konuda karar verilmişse bu kararın tanıma ve tenfizi gerçekleşmeyecektir. Buna örnek olarak Yargıtay tarafından kabul gören içtihat kurallarına göre gayrimenkulun aynına ilişkin kararlar ve vesayete ilişkin kararlar açısından tanıma ve tenfiz istemi reddedilmiş ve Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine müdahale olarak sayılmıştır. Mahkeme münhasır yetki kuralını re’sen nazara almaktadır. Münhasır yetki konusunda MÖHUK madde 44, 45, 46’ya bakılabilir. Bu maddelerde göre bahsedilen konularda Türk mahkemeleri yetkilidir ve bu konularda yabancı mahkemeden alınan ilam tenfiz edilemez. Ancak işçinin, tüketicinin, sigorta lehdarının lehine bir yabancı mahkeme kararı varsa ve tenfiz talep ediliyorsa sınırlı münhasır yetki gereği mahkeme bunu nazara alacaktır.

Cümlenin devamında davalının itiraz etmesi şartıyla yabancı mahkeme tarafından verilen ilamın aslında o ülke ile dava konusu veya taraflarla hiçbir ilgisi olmadığı halde kendisini yetkili tanıyan bir devletin mahkemesince verilmiş olması halinde tanıma ve tenfiz istemi gerçekleşmeyecektir.

Tanıma ve tenfiz için aranan ortak şartlardan bir diğeri de yabancı mahkeme tarafından verilen hükmün kamu düzenine açıkça aykırı olmaması gerektiğidir. Kamu düzenine aykırılık genel anlamda Türk hukukunun bütününe yayılmış olan bir kuraldır. Çoğu zaman kamu düzenine aykırılığın hangi unsurları barındırdığı ve nelerin kamu düzenine aykırı sayılacağı kesin çizgilerle belirlenememektedir. Yargıtay kamu düzenine aykırılığı; ahlak ve dürüstlük kurallarına, toplumun, hukukun, temel ilke ve değer yargılarını, adaleti, ahlak anlayışını, Anayasada yer alan temel hakları ciddi şekilde sarsan ve aykırılık oluşturan olaylar olarak tanımlamıştır. Karar, verildiği ülkede kamu düzenine aykırılık teşkil etmiyor olabilir. Ancak Türkiye’de kamu düzenine aykırılık teşkil etmesi yeterlidir. Buna örnek olarak kişi, yaşadığı ülkede çok eşliliğin yasal olması sebebiyle 2. evliliğinin Türkiye’de tanınmasını talep ettiğinde bu durum Türk kamu düzenine aykırılık teşkil edecektir.

Son şart olarak kendisine karşı tenfiz istenen kişinin yabancı mahkemenin usul kuralları gereğince mahkemeye çağrılmamış olması ve bu kişinin tenfiz istemine karşı Türk mahkemesine itiraz etmemiş olması gerekmektedir. Kanunda bu durum ‘ O yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk mahkemesine itiraz etmemiş olması.’ olarak belirtilmiştir.

Tanıma ve Tenfiz İsteminde Yer Alması Gerekenler

Yabancı mahkemeden alınan kararın tenfiz edilmesinde hukuki yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilmektedir. Tenfiz istemi bir dilekçe ile yapılmaktadır. Dilekçede; tenfiz isteyenle, karşı tarafın ve varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad, soyad ve adresleri; tenfiz konusu hükmün hangi devlet mahkemesinden verilmiş olduğu ve mahkemenin adı ile ilamın tarih ve numarası ve hükmün özeti; tenfiz, hükmün bir kısmı hakkında isteniyorsa bunun hangi kısım olduğu yazılır.

Dilekçeye eklenecek diğer belgeler; yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilamı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve onanmış tercümesi ile ilamın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesidir.

Tanıma ve Tenfizde Görev ve Yetki

Tanıma ve tenfizde görevli mahkeme MÖHUK madde 51’ e göre Asliye Mahkemeleridir. Görevli mahkeme ise maddenin ikinci fıkrasında ‘Bu kararlar kendisine karşı tenfiz istenen kişinin Türkiye'deki yerleşim yeri, yoksa sâkin olduğu yer mahkemesinden, Türkiye'de yerleşim yeri veya sâkin olduğu bir yer mevcut değilse Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinden istenebilir.’ denilmek suretiyle belirlenmiştir.

Tanıma ve Tenfiz Kararının Etkisi

Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun madde 56’ya göre mahkemece ilamın kısmen veya tamamen tenfizine karar verilebilir veya istem bütünüyle reddedilebilir. Verilen karar sonucu, yabancı mahkeme ilamının altına yazılır ve hakim tarafından mühürlenip imzalanır.

Hakim, yabancı mahkemeden alınan kararın tanıma ve tenfizini incelerken davayı esastan incelememektedir. Kararın nedeni ile ilgili hususlara da bakmamaktadır. Eğer şartları oluşmuşsa da tanıma ve tenfiz kararını da vermekle yükümlüdür. Tanıma kararı verilmesiyle beraber artık aynı konu ve aynı taraflar ile yeni bir dava açılamaz. Yani verilen tanıma kararı kesin hüküm teşkil etmektedir.

Tenfizine karar verilen yabancı ilamlar, Türk mahkemelerinden verilmiş ilamlar gibi icra olunur. Tanınmasına karar verilen kararlar da yine aynı şekilde icra kabiliyeti olması haricinde Türk hukukunda hüküm ve sonuç doğurur. Bu hüküm ve sonuç, Türk mahkemesinin verdiği tanıma kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade eder.

Mükyen Hukuk Bürosu uzman avukatlarından randevu almak için:

Randevu Al
0216 784 43 20