Dava Açılmasının Sonuçları Nelerdir?

Anasayfa » Yayınlar » Dava Açılmasının Sonuçları Nelerdir?

Dava Açılmasının Sonuçları Nelerdir? | Mükyen Hukuk

Bilindiği üzere Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre istisnaları mevcut olmakla birlikte hukuk yargılamalarında yazılı yargılama usulü uygulanır. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 24. ve 33. maddeleri arasında ise yargılamaya egemen olan ilkelere yer verilmiştir. 24. Maddede düzenlenen tasarruf ilkesi çerçevesinde “(1) Hâkim, iki taraftan birinin talebi olmaksızın, kendiliğinden bir davayı inceleyemez ve karara bağlayamaz. (2) Kanunda açıkça belirtilmedikçe, hiç kimse kendi lehine olan davayı açmaya veya hakkını talep etmeye zorlanamaz. (3) Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri dava konusu hakkında, dava açıldıktan sonra da tasarruf yetkisi devam eder.” ifadelerine yer verilmiştir. Söz konusu bu ilke ile davanın açılması için açıkça talep şartına yer verilmiştir. Yine taleple bağlılık ilkesi gereğince hakim delil toplayamaz. Bu nedenle davanın açılması ve yargılamanın şekillenmesi taraflara bırakılmıştır. Öte yandan davanın hakimine ise aydınlatma yükümlülüğü yüklenmiştir.

Davanın açılması ve sonuçlarına ilişkin hükümler 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 118. ve devam maddelerinde düzenlenmiştir. Daha önce de belirttiğimiz gibi yazılı yargılama usulünün bir gereği olarak davanın açılabilmesi için bir dava dilekçesinin düzenlenerek mahkemeye sunulması gerekir. Bu nedenle dava dilekçesi yargılamanın en önemli unsurlarından birini oluşturur. Söz konusu dava, bu dilekçede belirtilen iddialar ve vakıalar üzerinden yürütülecektir.

Dava Dilekçesinde Bulunması Gereken Unsurlar Nelerdir?

Hukuk Muhakemeleri Kanununun 119. maddesinde dava dilekçesinin içeriği başlığı altında dava dilekçesinin unsurlarını yer alır ve ilgili kanun maddesine aşağıda yer verilmiştir.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 119

(1) Dava dilekçesinde aşağıdaki hususlar bulunur:

  • a) Mahkemenin adı.
  • b) Davacı ile davalının adı, soyadı ve adresleri.
  • c) Davacının Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası.
  • ç) Varsa tarafların kanuni temsilcilerinin ve davacı vekilinin adı, soyadı ve adresleri.
  • d) Davanın konusu ve malvarlığı haklarına ilişkin davalarda, dava konusunun değeri.
  • e) Davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetleri.
  • f) İddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği.
  • g) Dayanılan hukuki sebepler.
  • ğ) Açık bir şekilde talep sonucu.
  • h) Davacının, varsa kanuni temsilcisinin veya vekilinin imzası.

(2) Birinci fıkranın (a), (d), (e), (f) ve (g) bentleri dışında kalan hususların eksik olması hâlinde, hâkim davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre verir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması hâlinde dava açılmamış sayılır.

Sayılan hususların tamamı için zorunlu unsurlar nitelemesi yapılamayacaktır. Nitekim aynı maddenin ikinci fıkrasında “Birinci fıkranın (a), (d), (e), (f) ve (g) bentleri dışında kalan hususların eksik olması hâlinde, hâkim davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre verir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması hâlinde dava açılmamış sayılır.”

Dava Dilekçesinin Unsurlarında Eksiklik Nedir?

Yukarıda yer verilen unsurlar dışında kalan diğer unsurlar dava dilekçesinin zorunlu değil ihtiyari unsurlarını meydana getirir. Zorunlu unsur eksikliği halinde hakim tarafından davacı olan tarafa 1 haftalık kesin süre verilerek eksikliklerin tamamlanması talep edilir. Söz konusu eksiklik tamamlanmazsa davanın açılmamış sayılmasına karar verilir. Ancak burada belirtmek gerekir ki zorunlu unsurlar dışındaki gerekli unsurların eksik olması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilemez. Söz konusu bu eksikliklere karşın ne yapılacağı da kanunda düzenlenmiş değildir. Ancak Hukuk Muhakemeleri Kanununun çeşitli maddelerinde ihtiyari unsurların eksikliği halinde eksikliğe göre çözüm geliştirildiği görülmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun dava dilekçesinin unsurlarında eksiklik bulunması ile ilgili 2016/24 K. Numaralı kararında “Davacı ve davalının ad, soyad veya unvanları, davacının Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa yasal temsilcinin veya vekilin adı, talep sonucu ve davacı veya vekilinin imzası dava dilekçesinde bulunmuyorsa hâkimin davacıya vereceği kesin süre içinde bunları tamamlamasını istemesi ve bunların tamamlanmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar vermesi gerekir. Ancak mahkemenin adı, davanın konusu veya değeri, vakıaların özetleri ve bunların ne şekilde ispatlanacağı hususları ile dayanılan hukuki sebepler dava dilekçesinde belirtilmemiş ise davacıya kesin süre verileceğine ve bunların tamamlanmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına dair bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Belirtilen unsurların dava dilekçesinde bulunmaması tek başına davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi yolunu açmaz. Böyle bir durumda hâkim yargılamaya başlar ve eksik unsurun niteliğine göre farklı çözüm yolları ya da sonuçlar doğar. Mesela vakıalara dair eksiklikler tamamlanamazken, hukuki sebeplerin yazılmamış olması ( hâkimin hukuku kendiliğinden uygulaması ilkesi gereği ) sonuca etki etmez. Dava değeri yazılmamış bile olsa hâkimin bunu re'sen saptaması, alınacak harç miktarının tesbiti bakımından şarttır. Vurgulamak gerekir ki yasadaki düzenleme, bu unsurlarda eksiklik halinde davacıya süre vermeksizin açılmamış sayılma yönünde karar oluşturulmasını değil, süre verilmeksizin (olağan süreci içinde) esasa girilmesini hedeflemektedir.” ifadelerine yer verilmiştir.

Burada vurgulamak gerekir ki dava dilekçesi verilirken davacının mahkeme adını bilmesi beklenmez. Bu nedenle yetkili ve görevli mahkemeyi belirleyen davacı dilekçesini “nöbetçi … mahkemesine” şeklinde yazmak suretiyle sunar. Öte yandan eğer görevli ya da yetkili mahkeme yanlış belirlenmişse bu kez mahkemenin görevsizlik ya da yetkisizlik kararı vermesi beklenir. Söz konusu bu karar kesinleşince davacı davasının yetkili ya da görevli mahkemeye gönderilmesini isteyebilir. Konuyla ilgili Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 07.12.2020 tarihli bir kararında “Dava değerinin belirlenmesinde taşınmazın dava tarihindeki keşfen saptanacak gerçek değerinin esas alınacağı kuşkusuzdur. Harçlar Kanununun uygulaması kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle hakim tarafından re'sen gözetilmesi gereken bir husustur. Hal böyle olunca, karşı davaya konu edilen 289 ve 290 parsel sayılı taşınmazların dava tarihindeki değerlerinin belirlenmesi ve belirlenen değer üzerinden eksik harcın tamamlanması için karşı davacıya süre verilmesi, bu gereklilik yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi yerine, bu hususlar gözetilmeden hüküm kurulması doğru değildir.” ifadelerine yer verilmiştir.

Burada önemle belirtmek gerekir ki; davacının dayandığı hukuki sebepleri bildirmemesi ya da eksik bildirmesinin yargılamaya bir etkisi yoktur. Hakim tarafından uygulanacak hukuk kuralları belirlenir. Dava dilekçesinden talep sonucu açıkça anlaşılmıyor ise hakim davacıya talebini açıklattırır. Hakimin bu işlemi yapmasının dayanağını Hukuk Muhakemeleri Kanununun 31. maddesi oluşturur. İlgili kanun maddesinde “Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.” ifadeleri yer alır.

Mükyen Hukuk Bürosu uzman avukatlarından randevu almak için:

Randevu Al
0216 784 43 20