Kamulaştırmasız El Atma Nedir?

Anasayfa » Faaliyet Alanlarımız » Eşya Hukuku » Kamulaştırmasız El Atma Nedir?

Kamulaştırmasız El Atma Nedir? | Mükyen Hukuk

İdare tarafından kamu hizmetleri yürütülürken şahısların özel mülkiyetinde bulunan taşınmaz mallara ihtiyaç olunduğu zaman özel hukuk kuralları çerçevesinde söz konusu taşınmazı satın alabilir ya da mal sahibinin rızası aranmadan fakat ilgili malın bedelini ödemek şartıyla ve kanun tarafından öngörülmüş olan diğer şartlara da uyulması kaydıyla kamulaştırma yetkisini kullanmak suretiyle ihtiyaç duyulan taşınmazın tamamının ya da bir kısmının mülkiyetinin idareye geçirilmesini sağlayabilir. Buna göre; idare tarafından yapılan kamulaştırma işlemi ilgili taşınmazın malikinin sahip olduğu ve sadece kanun aracılığıyla sınırlandırılan ayni bir hak olan mülkiyet hakkını doğrudan ortadan kaldıran nitelikte bir müdahaledir. Bu sebeple kamulaştırma sadece yetkili olan organlar tarafından kullanılabilen bir müessesedir ve kanunda düzenlenen usul ve esaslara uygun yapıldığı ve kamu yararı amacı taşıdığı müddetçe hukuka uygundur. Öte yandan kamulaştırmasız el atma ise; kanun tarafından kendisine tanınan yasal çerçevede mal edinme yöntemi olan kamulaştırma işlemini yapmak istemeyen idarenin herhangi bir şahsın özel mülkiyeti altında bulunan taşınmazı bilerek ya da bilmeyerek kamulaştırmaya ilişkin usul ve kurallarına uymadan ve herhangi bir bedel ödemeden fiilen ve haksız şekilde işgal etmesidir. Yani kamulaştırma müessesesini uygulama yetkisine sahip olan devlet ya da kamu tüzel kişilerinin özel mülkiyetteki bir taşınmazın tamamını ya da bir kısmını; geçerli bir kamulaştırma kararı olmadan, malikin rızası aranmadan ve bedeli ödenmeden fiilen işgal ederek kamu hizmetine tahsis etmesi kamulaştırmasız el atma olarak tanımlanır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kamulaştırmasız el atmayı 25.05.2005 tarihli bir kararında; “Kamulaştırma işlemi yapılmaksızın ve bir kanun hükmüne dayanılmadan idarenin taşınmaz mal üzerinde fiilen tasarrufa başlaması ve asıl mal sahibinin kullanma hakkına engel olması veya bu hakkı ortadan kaldırmış bulunmasıdır.” şeklindeki ifade ile tanımlamıştır.

Kamulaştırmasız El Atma Sorunu Hakkında Yasal Düzenleme Nedir?

Kamulaştırma, istimval, düzenleme ortaklık payı uygulaması, acele kamulaştırma, devletleştirme vb. gibi yöntemler idare tarafından yürütülen kamu hizmetleri için ihtiyaç duyulan özel mülkiyet altında olan taşınmazların mülkiyetini kendisine tanınmış olan yasal mal edinme yöntemleridir. İdare söz konusu bu yöntemlerle ilgili taşınmazı yasal şekilde elde edebilirken bilerek ya da bilmeyerek yasalara aykırılık teşkil eden kamulaştırmasız el atma kurumunu tercih ederse söz konusu kişilerin mülkiyet hakları ihlal edilmiş olur ve mağduriyete sebep olur. Ancak ne yazık ki söz konusu bu durum ülkemizde uzun yıllardır var olan ve günümüzde de devam eden bir problemdir. Söz konusu bu problem günümüzde kadar Yargıtay’ın 16.05.1956 Tarihli 1956/1 E. 1956/6 K. sayılı ve 16.05.1956 Tarihli 1954/1 E. 1956/7 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararları ve 6830 s., 221 s.,5999 s. Ve 2942 s. vb. gibi sürekli değişen kanunlarla çözülmeye çalışılmıştır.

Kamulaştırmasız El Atma Türleri Nelerdir?

Yargıtay kararlarında 1950’li yıllardan günümüze sadece fiili el atmalar kamulaştırmasız el atma niteliğinde kabul edilirdi. Fakat Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.12.2010 yılında verdiği bir karar ile görüş değiştirerek; “Uzun yıllar programa alınmayan imar planının fiilen hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı İdarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip bulunan kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığı için yeterli bulunduğu, her türlü izahtan varestedir. Bu itibarla, kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, İdarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır.” şeklinde ifade edilmiştir. Söz konusu bu ifadelerden idarenin hukuki el atma eylemi sebebiyle meydana gelen kamulaştırmasız el atma kavramı gündem halini almıştır. Buna göre, günümüzdeki uygulama için konuşursak kamulaştırmasız el atmanın iki türü mevcuttur ve bu türler; fiili el atma ve hukuki el atmadır.

Fiili El Atma Nedir?

İdare tarafından hukuka aykırı davranmak suretiyle diğer bir deyişle yasal yollardan kamulaştırma yapmaksızın, bilerek ya da bilmeyerek, malikin rızasına dayanmadan ve bedelini ödemeden bir şahsın özel mülkiyeti altındaki bir taşınmaza fiilen el atması sonucunda fiili el atmadan ortaya çıkan kamulaştırmasız el atma meydana gelir. Taşınmazın üzerine bina, tesis vb. inşa etme gibi şekillerde idare tarafından fiili el atma eylemi gerçekleştirilebilir. Buna ek olarak söz konusu taşınmazı kamu hizmeti için ayırmak da fiili et atma eylemi meydana gelebilir.

Hukuki El Atma Nedir?

İdarenin başlangıçta imar planlarıyla yani yasalara uygun şekilde hareket ederek, kanunda öngörülen süre içinde kamulaştırılmak üzere kamu hizmetine tahsis etmesidir. Fakat idarenin imar programlarını uygulamaya almaması, makul süre içinde imar planına uygun herhangi bir işlem tesis etmemesi, pasif kalarak mülkiyet hakkının özüne dokunur şekilde taşınmaza müdahale etmesi nedeniyle artık bu durum yasaya aykırı hale gelerek kamulaştırmasız el atmanın meydana gelmesi sebebiyle hukuka aykırı olan kamulaştırmasız el atmaların bu türünde hukuki kelimesi kullanılır. Daha önce de belirttiğimiz gibi hukuki el atmadan meydana gelen kamulaştırmasız el atmalarda Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2010 tarihli içtihat değişikliği ile gündeme gelir. Buna göre; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun ek 1. Maddesinde ise; “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her hâlde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır.” şeklindeki ifadelere yer verilmiştir. Söz konusu ifadelerden idarenin öngörülen süre içinde kamulaştırma yapmaması veya mülkiyet hakkı kısıtlılığını kaldıracak bir işlem yapmaması halinde hukuki el atmadan doğan kamulaştırmasız el atma meydana gelmiş olur.

Mükyen Hukuk Bürosu uzman avukatlarından randevu almak için:

Randevu Al
0216 784 43 20