İhtiyati Haciz Nedir?

Anasayfa » Faaliyet Alanlarımız » İcra İflas Hukuku » İhtiyati Haciz Nedir?

İhtiyati Haciz Nedir? | Mükyen Hukuk

Türkiye'deki hukuk mevzuatında geçici hukuki korumaların çeşitli türleri mevcuttur ve ihtiyati haciz de söz konusu bu korumaların özel bir türünü meydana getirir. Bu nedenle ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir birbirleri ile yakından ilişkilidir. İhtiyati tedbir ile ilgili düzenlemeler Hukuk Muhakemeleri Kanununda yer alırken, ihtiyati haciz ile ilgili düzenlemelere İcra İflas Kanununda yer verilmiştir.

İhtiyati haciz ile ilgili olarak İcra İflas Kanunun 257. maddesinde “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklar ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” şeklindeki tanımlamaya yer verilmiştir.

İhtiyati Haciz ile İhtiyati Tedbir Arasındaki Farklar Nelerdir?

Daha önce de belirtmiş olduğumuz gibi ihtiyati haciz ihtiyati tedbir uygulamasının özel bir türünü oluşturur. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi bir kararında da bu durumu “İhtiyati haciz, HMK'nın 389 vd. maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbirin özel bir türü olup, davacı açıkça İİK'nın 257. maddesine istinaden ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur. Bu durumda mahkemece talebin ihtiyati haciz mahiyetinde bulunduğu nazara alınarak İİK. 257. maddesindeki koşulların oluşup oluşmadığının değerlendirilip hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekir” şeklinde ifade etmiştir. Öte yandan yine Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin 2017/16298 K. Sayılı kararında iki koruma arasındaki benzerlik ve farklılıklar şöyle ifade edilmiştir: “6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 389. maddesine göre “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir”. İhtiyati haciz ise, ihtiyati tedbirin özel bir çeşidi olmakla beraber özellikle konusu ve tabi olduğu hükümler bakımından ihtiyati tedbirden farklıdır. İhtiyati haciz sadece para alacaklarına dair dava veya takiplerde söz konusu olduğu halde, ihtiyati tedbir kural olarak paradan başka şevlere dair davalarda ve aynı çekişmeli olan menkul ve gayrimenkul mallarla ilgilidir. İhtiyati hacizde haczedilen mallar açılan veya açılacak davanın konusunu oluşturmadığı halde, ihtiyati tedbirde üzerine tedbir konulan mallar taraflar arasında çekişmeli olduğundan davanın konusunu oluşturur.”

İhtiyati Haciz için Şartlar Nelerdir?

İhtiyati haciz için gerekli olan şartlar İcra İflas Kanunu 257. maddesinde yer alır ve ilgili kanun maddesine aşağıda yer verilmiştir.

İcra İflas Kanunu Madde 257

Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.

Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:

  1. Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
  2. Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa;

Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.

Vadesi Gelmemiş Alacaklar için İhtiyati Haciz Yapılabilir mi?

Vadesi gelmemiş alacaklar söz konusu olduğunda aşağıda verilen hallerde haciz işlemi yapılabilir;

  1. Borçlu olan kişinin muayyen ikametgâhının olmadığı hallerde,
  2. Borçlu olan kişinin söz konusu taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeye, kaçırmaya ya da kendisi kaçmaya hazırlanır ya da kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması halinde.

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 27.12.2017 tarihli kararında “…. D- İcra ve İflas Kanunu'nun "İhtiyati haciz şartları" başlıklı 257. maddesinde mevcut ve vadesi gelmiş bir borçtan söz edilmektedir. Oysa geciktirici şarta bağlı alacakta hukuki işlemin hükümlerini doğurması, şartın gerçekleşmesine bağlanmıştır. Geciktirici şartta işlemin hükümleri, hukuki işlemin yapıldığı tarihte değil, kural olarak şartın gerçekleştiği anda başlar. Her ne kadar hukuki işlem, şart gerçekleşmeden önce meydana gelmiş ise de, bu işlemin alacaklı lehine bir hak doğurup doğurmayacağı henüz belli olmayıp, sadece şarta bağlı alacak bakımından bir beklenti bulunmaktadır. Şartın tahakkuk ettiğinin tespiti, üzerinde taraflarca uzlaşma bulunmadıkça, ancak bir mahkeme kararını gerektireceğinden; bu alacağın genel haciz yolu ile takip suretiyle tahsili cihetine gidilmesi de mümkün değildir. Zira şüpheli ve müstakbel olayın gerçekleşip gerçekleşmeyeceği, şarta bağlı borcun talep ve takip edilebilir bir alacak doğurup doğurmayacağı, ancak şart gerçekleştiğinde belli olacaktır. Henüz tazmin edilmeyen teminat mektubu bedelinin veya karşılıksız çıkabileceği ihtimaline binaen bankanın ödemek zorunda kalacağı kanuni karşılık bedelinin, henüz risk gerçekleşmeden önce, mevcut ve muaccel bir alacak niteliğinde olduğu söylenemeyecektir. Nitekim İcra ve İflas Kanunu'nun 257. maddesi karşısında şarta bağlanmış bir alacak için ihtiyati haciz istenmesinin mümkün olmadığı kabul edilmiştir. E- İcra ve İflas Kanunu'nun 257. maddesinde ihtiyati haciz şartları sayılmıştır. Bu maddede 17.07.2003 gün ve 4949 sayılı Kanunun 59'uncu maddesiyle yapılan değişiklikte, madde başlığı "İhtiyatî haciz" iken "İhtiyatî haciz şartlan"; birinci fıkrasında yer alan "borcun" ibaresi, "para borcunun" şeklinde değiştirilmiştir. Bu değişiklik göstermektedir ki, teminat alacakları için İcra ve İflas Kanunu'nun 42. maddesi gereğince genel haciz yolu ile ilamsız takip yapılabilir ise de ihtiyati haciz kararı verilemez. Çünkü İcra ve İflas Kanunu'nun 257. maddesinde ihtiyati haciz, sadece "para alacakları" için öngörülmüştür. İhtiyati haciz; "icra işlemi" değil, özel geçici hukuki koruma müessesesi olduğundan, ancak İcra ve İflas Kanunu'nun 257. maddesindeki şartlar çerçevesinde karar verilebilir. O hâlde, teminatın "depo edilmesi" için ihtiyati haciz kararı verilemez…” şeklindeki ifadelere yer verilmiştir.

İhtiyati Hacizde Görevli ve Yetkili Mahkeme Nedir?

Öncelikle belirtmemiz gerekir ki; ihtiyati haciz kararı için görevli ve yetkili mahkemeye öncelikle İcra İflas Kanunu 258. madde göndermesi ve yine İcra İflas Kanunu 50. maddesi çerçevesinde karar verilir. Buna göre; yetkili mahkemeye genel yetki kuralları dahilinde karar verilir. Dolayısıyla görevli olan mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Öte yandan ticari davalar söz konusu olduğunda Asliye Ticaret Mahkemesi görevli mahkeme olur. Sulh hukuk mahkemeleri kira alacakları bakımından görevli iken, eğer ihtiyati haciz kararı davanın açılmasının ardından talep edilecekse görevli mahkeme davanın açıldığı mahkeme olacaktır. Bu halde iş mahkemeleri ya da aile mahkemeleri gibi özel mahkemeler de ihtiyati haciz kararı verebilir. Ancak burada belirtmek gerekir ki uygulamada yargılamayı gerektirir alacaklar bakımından ihtiyati haciz kararının neredeyse hiç verilmediği görülmektedir.

Mükyen Hukuk Bürosu uzman avukatlarından randevu almak için:

Randevu Al
0216 784 43 20