İstirdat Davası Nedir?

Anasayfa » Faaliyet Alanlarımız » İcra İflas Hukuku » İstirdat Davası Nedir?

İstirdat Davası Nedir? | Mükyen Hukuk

İcra takibi sonrası kişinin borçlu olmadığı halde, haksız olarak ödeme yaptığı hallerde, parasını geri alabilmesini sağlayan dava türü istirdat davasıdır. Uygulamada sık sık bu dava türüne rastlanır. Söz konusu dava ile kişilerin haksız yere ödeme yapmasının önüne geçilir.

Örnek vermek gerekirse hakkında icra takibi başlatılmış olan bir kişi bazen bu takibe itiraz etmez ya da itiraz etse bile itirazı reddedilebilir. Bu halde ya da icra korkusuyla kişi borçlu olmadığı ya da borçlu olmadığını ileri sürdüğü parayı ödemek durumunda kalır. İşte bu gibi hallerde ödenmiş parayı geri alabilmek için açılması gereken dava istirdat davasıdır.

Kimler İstirdat Davası Açabilir?

İstirdat davasını borçlu olmayan ancak borçlu olmadığı halde söz konusu borcu ödemek durumunda kalan herkes açabilir. Buna ek olarak belirtmek gerekir ki, borcu hakkında takip yapılan kişi adına, başka bir 3. kişinin ödeme yaptığı hallerde, ilgili borcu 3. kişi ödemiş olsa bile, borçlu sıfatı hala hakkında icra takibi yapılan kişiye ait olur. Fakat borçlu olan kişi adına ödeme yapmış olan 3. kişi istirdat davası açabilir ve parasını geri almayı talep edebilir.

İstirdat Davasının Şartları Nelerdir?

Her dava gibi istirdat davası açmak için de bazı şartların mevcudiyeti gereklidir. Gerekli olan bu şartlar aşağıda sıralanmıştır.

  • İstirdat davasını hakkında icra takibi başlatılmış olan kişinin, icra takibi devam ederken açmış olması gereklidir.
  • Davayı açacak olan kişi, ödemeyi cebri icra tehditi altında yapmalıdır. Bu demektir ki kişinin hakkında açılan icra takibi onu ödeme yapmaya zorlamalıdır.
  • İstirdat davası açabilmek için kişinin ödemekle yükümlü olmadığı, halihazırda var olmayan bir borç söz konusu olmalıdır.
  • Borçlu olmadığı halde ödeme yapan ve dava açmak isteyen kişi, ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itirazının kesin olarak kaldırılmış olması ile istirdat davasını açmalıdır.
  • Borçlu olan kişi, borçlu olmamasına ya da borçlu olmadığını ileri sürmesine rağmen ödeme yapmış olmalıdır.
  • İstirdat davasının borcun ödendiği tarihten itibaren 1 yıl içinde açılması gerekir.

Yukarıda yer alan şartların mevcut olması halinde istirdat davası açılabilir ve kişiye hakkının iadesi sağlanır.

İstirdat Davası Hangi Mahkemede Açılır?

İstirdat dava, icra takibini yapan icra dairesinin bulunduğu yerde açılır. Ancak belirtmek gerekir ki buna ek olarak davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Asliye Hukuk Mahkemesi istirdat davasının açılacağı görevli olan mahkemedir. Tarafların arasındaki uyuşmazlığın türüne göre iş, tüketici vb. gibi özel mahkemelerde de istirdat davası açılabilir.

İstirdat Davasında Zamanaşımı Nedir?

İstirdat davasının ödemenin gerçekleştiği tarihten itibaren 1 sene içerisinde açılması gerektiğini yukarıda belirtmiştik. Buna göre ilgili kişinin 1 sene içinde davayı açmaması bu hakkından vazgeçtiği anlamını taşır. Bu bağlamda söz konusu 1 senelik süre istirdat davası için hak düşürücü süredir.

İstirdat Davasının Dilekçesi Nasıl Olur?

Öncelikle belirtmek gerekir ki istirdat davasının dilekçesinde geri istenen para açıkça belirtilmelidir. Söz konusu ödenen paranın aslında ödenmemesi gerektiği, kişinin borç altında olmadığı hukuki deliller ile desteklenmeli ve ödenen paranın geri ödenmesi istenmelidir. Fakat söz konusu bu dava niteliği itibariyle kişilere hakkını teslim eden bir davadır ve cebri icra tehdidi ile haksız olarak ödenen paranın geri alınabilmesini mümkün kılar. Bu nedenle geri isteme davası son derece önemli bir davadır. Bu sebeple hazırlanacak olan dilekçenin hukuki açıdan hatasız, usulüne uygun ve en önemlisi isteğin mahkeme tarafından kabul edilebilecek delillerle desteklenmiş şekilde hazırlanmış olması gerekir.

İstirdat Davası Ne Kadar Sürer?

Burada belirtmek gerekir ki istirdat davasının ne kadar süreceğini kestirmek mümkün değildir, fakat vurgulamakta fayda var ki süreç ne kadar eksiksiz ve doğru işletilirse, deliller ile desteklenirse, ilgili iade talebi açık bir şekilde belirtilirse dava o kadar kısa süre içerisinde sonuca kavuşur. Söz konusu bu süreye mahkemenin durumu, adli takvim, dosyanın kapsamı, delil ve bekletici mesele vs. unsurlar olumlu ya da olumsuz olarak etki edebileceğini de burada belirtmek gerekir.

İstirdat Davasında Arabuluculuk Nedir?

İcra İflas Kanununa baktığımızda istirdat davası için arabuluculuk bir dava şartı olarak öngörülmemiştir. Fakat Türk Ticaret Kanunundan kaynaklanan şekilde istirdat davaları için bir arabulucuya başvurma durumu söz olur.

Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinde “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” ifadelerine yer verilmiştir. İlgili madde gereği, ticari uyuşmazlıktan doğan ve konusu bir miktar para olan alacak davalarında arabulucuya başvurmak zorunlu hale getirilmiştir. Bu nedenle eğer, taraflar arasında herhangi bir ticari uyuşmazlık meydana gelmiş, cebri icra takibi taraflardan biri için başlatılmış, hakkında icra takibi başlatılan taraf için aslında borçlu olmadığı halde cebri icra tehdidi ile belirli bir miktar ödeme yapma durumunda bırakılmış ise istirdat davasını açmadan önce bir arabulucuya başvurması gerekir. Söz konusu bu durumda arabulucuya başvurma geri isteme davası için bir dava şartı olur. Bu demektir ki arabulucuya başvurmadan dava açılırsa dava şartı eksikliğinden dolayı ilgili dava talebi reddedilir.

İstirdat Davasında İcra İnkar Tazminatı Nedir?

İstirdat davasının söz konusu olduğu halde iki ihtimal mevcut olur. Bu ihtimaller; ya kişi gerçekten borçlu değildir ya da borçludur ancak borçlu olmadığını iddia ediyordur. Buna göre kişinin borçlu olduğu halde borçlu olmadığı iddia ederek istirdat davası açması halinde icra inkar tazminatına hükmedilmesi söz konusu olur. Buna göre tanımlamak gerekirse icra inkar tazminatı, gerçekten borcu olmamasına rağmen ödeme yapan kişi ile gerçekten borcu olmasına ve bu borcunu bilmesine rağmen borcu olmadığını ileri süren kişileri birbirinden ayıran bir durumdur. Bu bağlamda inkar tazminatı istirdat davasının kişilere sağladığı hukuki korumanın suistimalini önleyen, borcu olmasına rağmen olmadığını ileri sürerek icra takibinin sonuçlandırılmasına engel olmaya çalışan ve mahkemeler ile icra dairelerini oyalayan kişiler için mevcut olan bir yaptırım türüdür.

Mükyen Hukuk Bürosu uzman avukatlarından randevu almak için:

Randevu Al
0216 784 43 20