Değer Artış Payı ve Katkı Payı Alacağı Davası

Anasayfa » Faaliyet Alanlarımız » Aile Hukuku » Değer Artış Payı ve Katkı Payı Alacağı Davası

Değer Artış Payı ve Katkı Payı Alacağı Davası | Mükyen Hukuk

Değer Artış Payı ve Katkı Payı Alacağı Nedir?

Türk Medeni Kanunu'nda değer artış payı, bir eşin kişisel malı veya ortaklık malıyla bir başka mal kesimine giren malvarlığı değerinin edinilmesi, iyileştirilmesi veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunması olarak tanımlanmıştır. Katkının eşe karşı bir bağışlama değil de karşı edim alacağı elde etme kastıyla yapılmış olması gerekmektedir.

Değer artış payı ve katkı payı aynı şeyler değildir. Birtakım farklar mevcuttur. Eşler arasında mal ayrılığı rejimi benimsenmişse bu durumda katkı payı alacağı talep edilebilir. Eğer edinilmiş mallara katılma rejimi benimsenmişse değer artış payı talep edilebilir. Değer artış payı alacağı malın tasfiye sırasındaki rayiç bedeline göre hesaplanır. Katkı payı alacağı ise malın dava tarihindeki bedeli üzerinden hesaplanır.

Değer Artış Payı ve Katkı Payı Alacağı Örneği

Bir malvarlığına yapılmış olan katkının ilerleyen zamanlarda değerinin artması bu iki kavramı açıklar. Daha net açıklayabilmek adına, 50.000 liralık bir kişisel mala, 25.000 liralık bir katkı sağlanmış ise katkı payı 1/2 olur. Tasfiye sırasında söz konusu kişisel malın değeri 100.000 lira olması durumunda değer artış payı 100.000 liranın 1/2 ‘si yani 50.000 lira olacaktır. Bu 50.000 liranın içinde hem katkı payı alacağı hem değer artış payı bulunmaktadır.

Bir diğer önemli husus, değer artış payı davasına konu olan kişisel mala katkı yapıldığı tarih 01.01.2002 tarihinden sonra olmalıdır.

Değer Artış Payı ve Katkı Payı Alacağı İle İlgili Yargıtay Kararları

Yargıtay’a göre, bir eşin diğer eş tarafından satın alınan mala yaptığı katkı; 01.01.2002 tarihinden önce ise “katkı payı alacağı” kavramı, 01.01.2002 tarihinden sonra ise yapılan katkılar için “değer artış payı” kavramı kullanılmalıdır.

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’ 2016/605 sayılı kararında: “Artık değere katılma alacak miktarı hesaplanırken mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerleri esas alınır. (227/1, 235/1. md). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir.” denmektedir.

Değer Artış Payı ve Katkı Payı Alacağı Davası İle İlgili Diğer Notlar

01.01.2002 tarihinden önceki katkı payı alacağı, 01.01.2002 tarihinden sonraki değer artış payı davalarında zamanaşımı süresi boşanma davasının kesinleşmesinden itibaren 10 yıldır.

Zina, hayata kast sebebiyle açılan boşanma davalarında hakim, kusurlu eşin katılma alacağı payını azaltabileceği gibi bu hakkın ortadan kaldırılmasına da karar verebilir. Ancak bu durum sadece eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulandığı durumlarda söz konusu olmaktadır. Eğer eşler arasında mal ayrılığı rejimi uygulanıyorsa zina hayata kast durumlarının varlığının bir önemi bulunmamaktadır.

Katılma payı alacağı ve değer artış payı alacağı, hiçbir karşılık almadan eşinin kişisel malvarlığına katkıda bulunan kişinin bu çabasının karşılığı ve mağdur olmaması için uygulanan kurumdur. Boşanma davasının bir sonucu ve gereği olan mal paylaşımının eşit, adil ve objektif olması gerekmektedir. Katılma payı alacağı ve değer artış payı bu amaca hizmet etmektedir.

Davada Hangi Mahkeme Yetkilidir?

Katılma payı ve değer artış payı alacağı davası Aile Mahkemelerinde açılmaktadır.

Eşler veya mirasçılar arasında bir mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda, aşağıdaki mahkemeler yetkilidir:

  • Mal rejiminin ölümle sona ermesi durumunda ölenin son yerleşim yeri mahkemesi,
  • Boşanmaya, evliliğin iptaline veya hâkim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda, bu davalarda yetkili olan mahkeme,
  • Diğer durumlarda davalı eşin yerleşim yeri mahkemesi.

Mükyen Hukuk Bürosu uzman avukatlarından randevu almak için:

Randevu Al
0216 784 43 20