Velayet Nedir?

Anasayfa » Faaliyet Alanlarımız » Aile Hukuku » Velayet Nedir?

Velayet Nedir? | Mükyen Hukuk

Ergin olmayan çocuğun korunması, bakımı, eğitimi, temsili gibi konularda anne ve babanın yasal söz sahibi olması anlamına gelen kavram velayet kavramıdır ve bu kavram aynı zamanda anne ve babanın velayeti altındaki çocukların kişiliklerine ve mallarına ilişkin hakları, ödevleri, yetkileri ve yükümlülükleri de barındırır. Çocuklara bakmak, onları görüp gözetmek, geçimlerini sağlamak, yetiştirilmelerini ve eğitimlerini gerçekleştirmek vb. hak ve ödevler anne ve babaya aittir. Türk Medeni Kanunu 336. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velâyeti birlikte kullanırlar.” ifadesi gereği anne ve baba evlilik birliği devam ettiği sürece velayeti birlikte kullanırlar. Öte yandan Türk Medeni Kanunu 336. maddesinde “Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hâli gerçekleşmişse hâkim, velâyeti eşlerden birine verebilir. Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir.” şeklindeki ifadelere de yer verilmiştir.

Ortak Velayet Nedir?

Ortak velayet anne ve babanın söz konusu çocuğun velayetini müşterek kullanma konusunda aralarında anlaşmaları halinde mahkemeden talep edilebilir. Henüz iç hukukumuzda ortak velayet uygulaması ile ilgili düzenlemeler yoktur ancak bu konu ile alakalı olarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Ek 7 nolu Protokolün hukuk sistemimizde uygulanması Anayasa'nın 90. Maddesi gereğince hukuki açıdan uygundur. Türk Medeni Kanununun 335. maddesinde velayetin koşullarına yer verilmiştir ve ilgili kanun maddesi aşağıda yer alır.

Türk Medeni Kanunu Madde 335

"Ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velâyeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velâyet ana ve babadan alınamaz.

Hâkim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velâyeti altında kalırlar."

Türk Medeni Kanunun 339. maddesinde ise velayet hakkının kapsamı yer alır ve ilgili kanun maddesi aşağıda verilmiştir.

Türk Medeni Kanunu Madde 339

"Ana ve baba, çocuğun bakım ve eğitimi konusunda onun menfaatini göz önünde tutarak gerekli kararları alır ve uygularlar.

Çocuk, ana ve babasının sözünü dinlemekle yükümlüdür.

Ana ve baba, olgunluğu ölçüsünde çocuğa hayatını düzenleme olanağı tanırlar; önemli konularda olabildiğince onun düşüncesini göz önünde tutarlar.

Çocuk, ana ve babasının rızası dışında evi terkedemez ve yasal sebep olmaksızın onlardan alınamaz.

Çocuğun adını ana ve babası koyar."

Anne ve babanın evli olmadığı halde velayetin durumu ile ilgili düzenleme Türk Medeni Kanunu 338. maddesinde yer alır ve ilgili kanun maddesine aşağıda yer verilmiştir.

Türk Medeni Kanunu Madde 338

"Eşler, ergin olmayan üvey çocuklarına da özen ve ilgi göstermekle yükümlüdürler.

Kendi çocuğu üzerinde velâyeti kullanan eşe diğer eş uygun bir şekilde yardımcı olur; durum ve koşullar zorunlu kıldığı ölçüde çocuğun ihtiyaçları için onu temsil eder."

Velayetin Değiştirilmesi Davası Nedir?

Velayet hakkı kendisine verilmeyen anne ya da babanın, velayete sahip olan tarafın değişen koşulları nedeniyle çocuğun üstün menfaatlerinin zarar gördüğünü düşünmesi ya da başka haklı nedenlerle velayetin kendisine verilmesini talep ettiği bir dava türü velayetin değiştirilmesi davasıdır. Burada önemle belirtmek gerekir ki; çocuğun velayetine ilişkin davalar ve boşanma davaları sonucunda verilen velayet kararları kesin karar niteliği taşımazlar. Buna göre; çocuğun üstün yararının gerektirdiği durumlarda ve kanunun belirttiği bazı durumlarda velayetin değiştirilmesi davası açılabilir. Bu anlamda velayetin değiştirilmesi davaları belirli bir süreye tabi olan davalardan değildir. Koşulların değişmesi halinde mahkeme tarafından velayetin değiştirilmesi şeklinde hüküm kurulabilir. Kanunda çocuğun velayetinin değiştirilmesini gerektirebilecek bazı durumlar sayılmıştır. Türk Medeni Kanununun 183. maddesinde " Ana veya babanın; Başkasıyla evlenmesi Başka bir yere gitmesi Ölmesi gibi yeni olguların zorunlu kılması halinde hakim, re'sen veya ana ve babadan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alır." şeklindeki ifadeye yer verilmiştir.

Velayetin Değiştirilmesi ile İlgili Yargıtay Kararları Nelerdir?

Çocuğa uygulanan cinsel istismar nedeniyle velayetin değiştirilmesi talebi "... mahkemece, velayet hakkına sahip annenin eve erkek arkadaşlarını davet ederek birlikte kaldıkları, çocuğun anne ve erkek arkadaşı ile birlikte aynı yatakta uyutulduğu, bu sırada annenin erkek arkadaşının çocuğa cinsel istismarda bulunduğu, çocuğun beyanına göre babasında kalmak istediği gerekçeleriyle velayetin değiştirilmesine karar verildiği hâlde, kişisel ilişki düzenlemesinde çocuğun beyanına itibar edilmeyerek çocuk ile anne arasında yatılı şekilde kişisel ilişki tesis edilmiştir. Müşterek çocuk T.'nin dava tarihi itibariyle idrak çağında olduğu, uzmanlarla yapılan görüşmelerde "annemde kalmak istemiyorum, ben babamı istiyorum" dediği anlaşılmıştır. Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler karşısında kişisel ilişki noktasında da idrak çağında olan çocuğun beyanına üstünlük tanınarak, davalı anne ile çocuk arasında yatılı olmayacak şekilde uygun süreli bir kişisel ilişki düzenlemesi gerekmektedir. (YHGK E. 2017/2-2069 K. 2018/1179 T. 6.6.2018) Velayet sahibi babanın son 6 yıldır uyuşturucu kullandığı ve bu sebeple tedavi gördüğü nedeniyle, çocuğun fiilen babaanne ve büyükbaba ile yaşaması, velayet sahibi babanın yeni eşi ve yeni çocuklarıyla başka evde yaşaması nedenleriyle velayetin değiştirilmesi talebi"Tanık beyanlarından ve mahkemece alınan sosyal inceleme raporlarında geçen beyanlardan; velayeti davalı babada bulunan ortak çocuğun fiilen babaanne ve büyükbaba ile birlikte yaşadığı, davalı babanın yeni eşi ve yeni eşinden olma çocukları ile birlikte yaşadığı eve arada sırada gittiği, davalı babanın sosyal inceleme raporunu düzenleyen bilirkişiye son 6 yıldır uyuşturucu madde kullandığı ve bu sebeple tedavi gördüğüne ilişkin beyanda bulunduğu, davalı babanın davaya konu çocuğa karşı ilgisiz olduğu anlaşılmaktadır. Davacı anne hakkında yapılan sosyal inceleme raporunda ise, annenin velayet görevini üstlenmesine engel bir durumun bulunmadığı rapor edilmiştir. Gerçekleşen bu duruma göre; ortak çocuğun, velayet görevinin gereklerini fiilen yerine getirmeyen, çocuğa ilgi göstermeyen ve uzun süreli olarak uyuşturucu madde kullanan davalı baba yanında kalması, onun fiziksel ve ruhsal gelişimini olumsuz etkileyecek nitelikte olup, kardeşlerin bir arada yaşamalarının gelişimlerine sağlayacağı olumlu katkılar ile çocuğun üstün yararı gerektirdiği takdirde görüşlerinin aksine de karar verilebileceği dikkate alındığında, yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde davanın kabulüyle dava konusu ortak çocuğun velayetinin değiştirilmesine karar verilmesi gerekirken, babanın son dönemde uyuşturucu madde kullandığının tespit edilemediği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir." (Y2.HD. 2019/906 E. 2019/1745 K. 27.2.2019 T.) Boşanma kararı ile babaya verilen velayetin değiştirilerek anneye verilmesi talebi "Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, kararın boşanma ve velayet yönünden 23.12.2011 tarihinde temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davacı anne tarafından velayetin değiştirilmesine ilişkin dava 12.3.2012 tarihinde açılmıştır. Davacı, boşanma tarihinden dava tarihine kadar geçen çok kısa süre içerisinde velayetin yeniden düzenlenmesini gerektirecek yeni bir maddi olgunun varlığını kanıtlayamamış, baba yanında kalan müşterek çocuklar, baba ile birlikte kalmaktan mutlu olduklarını ve babaları ile birlikte yaşamak istediklerini beyan etmişlerdir. Babanın çocuklara kötü davrandığı ve velayet, görev ve sorumluluğunu ihmal ettiği kanıtlanmadığı gibi, kardeşlerin de birbirlerinden ayrılmaması onların üstün yararınadır. Bu durum karşısında davanın müşterek çocuk Hamza ..'ın velayetinin değiştirilmesi talebi yönünden de reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır." (Y2HD. 2014/4891 E. 2014/11100 K. 13.5.2014)

Mükyen Hukuk Bürosu uzman avukatlarından randevu almak için:

Randevu Al
0216 784 43 20