Katılma Alacağı Davası

Anasayfa » Faaliyet Alanlarımız » Aile Hukuku » Katılma Alacağı Davası

Katılma Alacağı Davası | Mükyen Hukuk

Katılma alacağı davası bir alacak davasıdır. Bu sebeple katılma alacağı davasında, nakdi alacak yönünden hüküm kurulması gerekir. Bu dava aile mahkemelerinde görülmektedir. Eşler arasında mal paylaşımları konusunda mal ayrılığı, mal ortaklığı, edinilmiş mallara katılma gibi farklı rejimler söz konusudur. 1 Ocak 2002 tarihinden sonra başlayan evlilik birliklerinde ise kural olarak edinilmiş mallara katılma rejimine ilişkin hükümler uygulanacaktır. Edinilmiş mal, eşlerin kişisel malları ve evlilik süresince elde etmiş olduğu malları kapsar. Evliliğin sona ermesiyle eşler edinilmiş mal vasfındaki malları paylaşır, kendi kişisel mallarını ise geri alma hakkına sahip olur.

Katılma alacağı kanundan doğar. Katılma alacağının ne olduğunu anlayabilmek için öncelikle edinilmiş mallara katılma rejimindeki eklenecek değerler, denkleştirme ve artık değer gibi kavramların anlaşılması gerekmektedir. Edinilmiş mallar eşlerin kişisel malları ve evlilik süresince elde etmiş olduğu malları kapsar demiştik. Katılma alacağı kavramı edinilmiş mallar için söz konusudur. Kişisel mallar için katılma alacağı talebi söz konusu olmaz. Dolayısıyla ilk adımda kişisel mallar ile edinilmiş malların ayrımı gerekir.

Bir eşin edinilmiş malları özellikle şunlardır:

  1. Çalışmasının karşılığı olan edinimler,
  2. Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,
  3. Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,
  4. Kişisel mallarının gelirleri,
  5. Edinilmiş malların yerine geçen değerler.

Sonraki adımda ise Medeni Kanun m. 229’da sayılan eklenecek değerlerin eklenmesi gerekir. Eklenecek değer “eşlerden birinin mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıl içinde diğer eşin rızası olmadan, olağan hediyeler dışında yaptığı karşılıksız kazandırmalar ile bir eşin mal rejiminin devamı süresince diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirler olarak karşımıza çıkar.

Bir sonraki adım denkleştirmedir. Eşler arasında gerçekleşen edinilmiş mal kişisel mal dengesinin hesaplanmasına denkleştirme denir. Yani örneğin bir eşin kişisel malına dair bir borç zamanında edinilmiş malından ödenmiş olabilir. Talep halinde bunun hesaplanmasına denkleştirme denir.

Son aşamada eklenecek değerler eklendikten ve denkleştirme yapıldıktan sonra söz konusu mallara ilişkin borçların da çıkarılması ile elde edilen değere artık değer denir. İşte bu artık değerin yarısı diğer eşin katılma alacağıdır.

Katılma Alacağı ve Kusur İlişkisi

Katılma alacağı davasında kusur önemli bir faktör değildir. Ancak Medeni Kanun’un 236/2 maddesinde bu kuralın bir istisnasına yer verilmiştir. Buna madde hükmüne göre zina veya hayata kast nedenine dayalı olarak boşanma kararı verilmesi halinde hâkim, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir.

Karar verecek olan hâkim mal rejimine ilişkin davayı gören hakimdir. Boşanma davasını inceleyen hakimin bu konuda bir değerlendirme yapması mümkün değildir.

Katılma Alacağı Davası Zamanaşımı

Katılma alacağı 01.01.2002 tarihinden önceki katkı payı alacağı, değer artış payı alacağı (01.01.2002’den sonraki katkı payı) davalarında zamanaşımı süresi, boşanma davasının kesinleşmesinden itibaren 10 yıldır. Boşanma davasının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl içinde mal paylaşımı davası açmayan eşin bu hakkı zamanaşımına uğrar.

Mükyen Hukuk Bürosu uzman avukatlarından randevu almak için:

Randevu Al
0216 784 43 20